ÖLÜMÜN EŞİĞİNDE ÖRSELENEN DÜŞLER
Bir tebessümle pır pır etti ruhum derinden
Yavru bir serçe gibi gönlüm uçmaya yeltendi yeniden Sığınmak bir kuşun kanatlarına hoyratca Sığınmak gözlerinin kuytularına masumca Bir meltemdir bu özlemi silebilecek anca Göçmen kuşlar kadar yorgun dallarım Hazan yaprakları kadar solgun güllerim Bir serçe kadar savunmasız ve bu dünyaya dargın yüreğim Yok olmasın duru umutlar aksine Kanatlansın berrak gülüşler Maviye boyanmışsa safran düşler Kanadı olmayanlar da uçmayı özler Bir kelebek gibi uçabilseydim rengarenk çiçeklere Bir gün de olsa değerdi özgürlüğe Sonunda dom dom kurşunuyla vursa da ölüm Uğur böceğinin benekleriyle ördüm al yazmalı zülfünü Beyaz güvercinin gagasına astım Pembe panjurlara çizdiğim gül yüzünü Gök yüzüne yıldızlarla yazdım efsunlu ismini Bulutların üstünde beledim telli duvaklı resmini Ufuklara üryan uçurdum kumru kuşlarını Bir günlük ömür kırdı kanatlarımı oysa yılmazdım hiç bir zorluktan bir aşk-ın ihtirası kesti yolumu Ne ben al benekli bir kelebeğim artık ne de sen uçmasına imrendiğim yavru bir kuş Bağrıma bağrıma esti zozan Gözlerimi mesken tuttu kehribar sarısı hazan Filizlerimi acımasızca kırdı kara kış Bu gün kuşların kanatlarına takıldı gözlerim Ah bir bilebilsen uçmayı n,kadar özledim Yaşamak Yaşamaksa eğer bu kabus bu hüzünlü gülüşler ölümün eşiğinde örselenir mavi düşler Nafize |