ESİNTİLER
Saksısında bir sardunya kadar eski mazimiz.
Ahşap basamaklarıyla anneannemin evi. Büyükbabamın rakısını kucaklayıp koştuğum sokaklar Ve yine aynı şişeyi sakladığım arka bahçe. Muzurluğum için bir yandan övüldüğüm Ve yine sövüldüğüm günler... Burnumdaki yasemin kokusu kadar canlı. Muz ağaçlarının arasında kurduğumuz evler, Çingene oyun arkadaşlarımız. Lastik kokulu ayakkabı dükkanında dayım. Babaannemin patlıcan turşuları Saçımdaki eşek arılarını temizleyen büyükbabam. Namaz kılarken Onun üstüne çıkan kuzenlerim... Beni kucaklayan halalarım... Elimizden tutup bizi seyehate götüren amcam. Otobüste uyurken biten çikolatalar için ağlayışım. Babamın getirdiği süt kaymağına tutkum... Kızkardeşimle çay tabakları, boy boy kaşıklar ve kavanoz kapaklarıyla Her bir tınısını farklılaştırdığımı orkestramız... Samur kürküyle heybetli kedimiz Tekir... Hıdırellez’de ateşlerin üzerinden atladığım Edirne sokakları... Herkesin ortasında ’’seni seviyorum’’ diyen ilkokul arkadaşım. İzini bulamadığım arkadaşım Aysel, Tahta kolilerden yaptığımız apartman, Oyuncak silah,kurşun asker ve sekiz tren alma hayallerim, Annemle ortak okuduğum foto romanlar... Kasımpatlarıyla okula doğru yola çıktığım üzgün,soğuk,karlı 10 Kasım sabahı, Üç tekerlekli bisikletim... Kadife çiçekleriyle süslü Seyran bahçeleri... Duvardan aşağıya dökülen yaseminler kadar eski mazimiz Şimdi anılarımızda saklı... |