YAŞAMAK.. ÇARNAÇAR…Düşecekken tutunacağın bir el Sendelediğinde yaslanacağın bir omuz Fırtınalarda sığınacağın bir liman Bir sıcak sine olsun umudun Yüreğini kaynatsın yüreğinin üstüne Gözü gözünde Eli elinde Teni teninde Ve canı canında Özlenen Sevilen Varlığından sonsuz haz duyulan Bir düşüneni olmalı insanın Yoksa….. İşte o zaman beyhude geçer hayat Merak olmaz yeni bir günün getireceklerine dair Uzatıp başını bakmazsın sokağa Kim geçiyor kapının önünden diyerek Bulut mu var havada, yer gök mü yarılacak Gök gürültüsü ve yağmurdan Deryaya mı dönüşecek dünya Diye bir endişen de bulunmaz Çiçeklerle bezeli dal, bülbüle gül hediye ederek Bahar mı gelecek bir yerlere Toprağa can, yaprağa kan taşıyacak da Bana ne bundan diyecek de insan Bir şeyleri, biri/leri/ni özlerken derinden Bir iç çekişi ile kıracak Göğüs kafesindeki kemiklerin tümünü Boşluğa akıp giden hüzünbaz bakışların batarken içine Çekeceksin kalın perdeleri yeniden Keseceksin alakanı dünyadan Soyutlayacaksın kendini, kendi heveslerinden bile İşte o zaman bir başka burkulacak yüreğin Dağa taşa sığmayacak düşüncelerinin cümlesi Bedenin yüreğine Yaşadığın çevre dar gelecek bedenine İçinde harlayan alevler dolusu yanarken içten içe Buzdan parçalar taşıyacaksın ellerinde Zaman bir zımpara makinesi misali İnceden inceye törpülerken ruhunu Gecelerin ve hatta ondan daha kara Kapkara gündüzlerin müptelası bir kul olacaksın sonunda Boşa koysan dolmayacak Dolu ise almayacak Bi’mekan sefiller diyarında bilinçsiz Savrulup dururken kuru yapraklar misali Ne zaman senin peşinde Ne sen zamanın düşkünü Ne de yarınlara dair Bir hevesin olmayacak, yazık ki Velhasıl çarnaçar yaşanacak hayat Hayat denilebilirse buna Ve yaşadım diyebilirse insan 14.12.2015 |
Yüreğinizin sesi susmasın.
Kutlarım...
...................... Saygı ve Selamlar...