UMUT
Kocaman bir su birikintisinin ortasındayım.
Deniz mi, okyanus mu, yoksa bir göl mü burası? Yok yok.. Anı, anına uymayan, bazen sakin, bazen delice akan bir ırmak bu Ucu bucu yok, Evreni sarmış kollarıyla. Akıyor da akıyor, yılmadan.. Ben yüzme bilmem ki? Niye girdim ki bu suya? Hatırlıyorum gerçi hayal meyal. Bir karartı vardı arkamda. Tereddüt etmeden attı beni, çılgınca akan sulara. Karanlık olduğunu söylemişmiydim? Korktum önce, havadayken, Aşağı düşerken. Sonra dedim korkma.. İlk atılan sen değilsin, pes etme, aç kanatlarını.. O zaman fark ettim, kanatlarım varmış aslında. Uçtum ben biliyomusunuz? Karanlık demiştim ya hani, meğer masmaviymiş, İçine girince anladım. Umut doldurdum ciğerlerime, derin derin nefes aldım, İyi ki dedim sonra, iyi ki atmışlar beni. Sonra yoruldum. Güçsüzüm aslında biliyormusunuz? Kolum kanadım kırıkmış meğer. Düşüverdim birden karanlık sulara. Yüzme de bilmem ki. Durgun bir suyun üstünde durabilirim, hatta biraz ilerlerim. Ah bu çabuk yorulmalarım olmasa!! Su üstünde kalmaya çalıştıkca ben, batıyorum. Azıcık dinlensem şurada, İşte şurada...Umut Ağacının gölgesinde, Meyveleri mavi...ve kalp gibi... Tazelesem umutlarımı, Gücümü toplasam... Ben de görmemiştim önceleri. Suda çırpınırken gördüm uzakta. Yorulmadan yüzebilsem oraya. Gerçek mi ki? Yoksa bir Serap mı gördüğüm? Çabalamasam, bıraksam mı kendimi akıntıya? Serap DERE 14.12.2015 |