su gibi berrak ol...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın
Ey yabancı!
Her insan içinde bir burukluk taşır ki Kendi kaderinin önüne geçmeğe çalışanda insandır… Gün gelir her insan bir şeylere yenik düşer. Kimi monoton bir hayatın ağına, Kimi kör bir aşkın pençesine, Kimi bomboş bir hayalin kara perdesine yenik düşer… Kimi ise ecele, Kimi de laf geçiremediği, kendi benliğine yenik düşer… Bazıları yüzeysel düşünür, Ama hiçbir zaman ruhlarının derinliklerinde Gizlenmiş olan asaletin farkına varmazlar. Onlar için hayat: doğmak, yemek, içmek ve ölmekten ibarettir… Kimi ise daha basit düşünür Ama korkak değildir… İçinde karamsarlığa yer olmayandır. O cesur olandır, arzularını bastırmayı da, Dışarıya yansıtmayı da iyi bilendir Yüreğinde sevgi ile büyümüş cevheri bilendir… Zaten iki seçenek çıkar önüne insanın Biz istemesek de; merhaba ya da hoşça kal içimizdeki hüzün… İçinde hüzne yer verme… Sen gülebilirsin, alay edebilirsin… Bir kavak ağacının en yüksek dalında Sallanan yapraklar gibi, sende saçlarını Sallaya, sallaya pembe bir gonca gibi gülüp Alay edebilirsin… Klasikleşmiş ve bu devirde yaşanılması imkânsız Duyguları olduğu gibi önüne sermeye çalışan benle, Doya, doya alay ederken durup biraz düşün! (meçhul) durumunu, Bu kadar zamandır koruyarak, Beni adeta o bilinmeyen varlığına esir! Ettin… Hadi! Sanal olmaktan artık çık! Ve buradayım de… Daima, Su gibi berrak ol yüzün hep gülsün. Kaldır başını bak! Uğruna her şeyi feda edebilecek insanı görürsün… Aslında kader denen kaidenin yokluğuna inanırım. Bence insanlar, Kendi kaderlerini yaratır inancı içerisindeyim. Ve her insan, Kendi kaderini doğru çizme gayreti içerisindedir… Bil ki benim ise, Doğru çizmeye çalıştığımın içerisinde sen varsın… Bil ki sen her gün içimde büyüyen heves, Zamana tutsak olsak da mutluluk için bir umutsun… Zaman tutsak olmak, zamana tutsak olmak… En acımasız olgudur aslında zaman. Gün gelir hepimiz zamana tutsak oluruz… Seni hayal ederken bir başıma, Odamdaki asık suratlı duvarlarla konuşurum… Seni tanıdıktan sonra yalnızlığımdan nefret ettim! Hissediyorum! Kaybettiğim ruhumun bir diğer yarısı sensin! Bil ki seni tanıdıktan sonra, O bahsettiğim tutsaklığın esiri oldum. Biliyorum.. O sensin… Bir meçhulden gelip mutluluk verecek meçhul sensin! Ne şimdi çalan ve ruhuma işleyen hector berlioz, Nede ay ışığı çarem olur. Dinle sana sesleniyorum; Kim olduğunun, ya da ne olduğunun hiçbir önemi yok! Ey yabancı! Ne ye mal olacağı umurumda değil ben seni çok seviyorum… (rawiz1621) raviz demirel... |