yüreğimle Kanlı Bıçak
Seni aklıma düşüren akşamlar değil
Gelip gelip gözlerinde duran yıldızlar Kötü ışıklandırılmış bom boş caddeler Ve uzayıp giden kaldırımlar… Seni aklıma düşüren sonbahar değil İçimde dökülen miadı dolmuş yapraklar Bir yanım yaşama yenilmiş Bir yanım acılara yenilenmiş Gözlerimde ise Çerçevesine sığmayan hüzün bulutları Her yerinde vücudumun Evet her yerinde Sensizliğin ağır yanık sızıları… Seni aklıma düşüren “tebdil-i mekânlar” değil Karınca gibi kaynaşan kalabalıkları Bir başıma yarıp geçişim Hiç büyümeyen gülüm Hiç gülmeyen yüzüm Yüreğimle kanlı bıçak gururum… Seni aklıma düşüren hasretine yanıklığım değil Masmavi gökyüzünü öpüşü engin denizlerin Arsız bir hırsız gibi girdiğin gönlümden çıkarken Gururumda bıraktığın ayak izlerin… Seni aklıma düşüren beyaz kâğıtlar değil Kenarından köşesinden Yüreğine dokunmayı ümit eden Lirik bir sanı Suçlu sandalyesinde oturan Derdine müptela yüreğim Ve bir arşiv dolusu senli günlere ait anı… |
sen için dile gelen
kalbimin sen şakrak sesi...
seni aklıma getiren
beyaz beyaz
saz saz çalan nefesin
soluğuma...
ve
seni aklıma tutan
cismin değil
isminin her harfi
her hecesi
gecemde
mimoza...
MESELCİ
...................
BU OLDU YORUMUM...