Doğrusunu Istemek Çok Pahalı ArtıkYaldız üflüyorum gökyüzüne üstüm açık kalmış kimse hatırlamayacak bugünleri korkuyorum Leşe kosuyor kuzgunlar mevsim istikrar ateş sözcüklerle konuşurken acının dudakları kendi diliyle hukmediyor irademe faltaşı açılmış gözler Kan mıydı yoksa kızılcık şerbeti mi akıp giden göğsümüzden ne kadar istediysek de uzak olmayı albizlardan yoktu kaça bilecegimiz harikalar alemi saman aleviydi yegane sihrimiz bir borç ödemesiydi ’seviyorum’ deyişin hatırlamak istemediğin kadar geçmişi selamlaşır gibi sevişirdin bonobolarca bezenip elma kızıllığina kaybolurdun sonra Aşk mıydı yoksa domuz burunlu yılan mı? püskürtüp zehrini gözlerimizi kör eden Gemilerinizi arz talep dengesi sularında yüzdürünüz buyurmuştu hünkar yaşamak için herkesin yanılsamaya yalınlanmaya ihtiyacı vardı Haydi göster kendini uçan sincap sahne senin diyordun uçmayı unutan şişko kakapolar çakılırken yere inadına en güzel fıstıkları kap ‘Seni seviyorum’ derken fena halde inanmak istemiştim buna uğruna feda etmişken kendindeliğimi yaldız üflüyordum gökyüzüne üstüm açık ************************************************************* |