Son Yolculuk
Güller açar her yanında, rüzgâr vurur yanağına,
Acı, tatlı haller ile bu dünya da kandırırlar. Gülen yüzler, şen çehreler, şirin sözler tene değer Gün kararır, gece başlar, bir köşeye sindirirler. Ton karışır renkler solar, yüz sararır yanak çöker, Eşin dostun yaban olur, sevdiklerin dudak büker, Ayaz vurur dört yanından, her uzvundan çivi söker, Yaş çekilir gözlerinden ışıkları söndürürler. İçtimada durur bir gün belki birkaç gönül ehli, Fark etmiyor o sırada ister âlim, ister cehli, Kimse sormaz arkasından beklediğin onca nahli, Fatihalar okuyarak seni tahta bindirirler. İşlemiştir kazma kürek, bazen nemli bazen çorak, Mesafeler anlamsızdır, kifayetsiz yakın ırak, Yer karanlık, gölge ferah, faydasızdır artık merak, Kol bacaktan tutan canlar, nazlı nazlı indirirler. Birkaç damla yaştır belki, bilinmez ki akar gözden, Nağme düşmez dudaklardan, medet olmaz çıkan sözden, Eser kalmaz âşıklardan, ne ateşten, ne de közden, Sağ yanında yavaş yavaş malum yöne döndürürler. |
tebrikler hocam