Gitmekten bahsediyorum...
Gitmekten bahsediyordum
Bavullar dolusu gitmekten. O kadar uzağa ki Kendimi bile yitirmekten... Gitmekten bahsediyordum Ağız dolusu otostopla Parçalanmış ayakkabılarla Yürüye yorula gitmekten Bahsediyordum. Gidemiyorum belki henüz Ama ’bir gün gitmeye’ hazırım Bir gün... Gelecekti / Gidecektim Elimde bavulum, gözümde kilometreler Rest çekecektim duraksamaya Gitmekle kalmak arasındaki düelloyu En sonunda gururum kazanacaktı: Gidecektim. Gözlerim kuru, ne mutlu ne huzurlu Gidecektim. Ne acı olacaktı elimde Ne de can yakan anılar; Gidecektim. Hazırlanıyordum, Yola çıkmadan önce birkaç hayalkırıklığı daha... Bavulumu dolduruyordum; Aldanışlarla Yanılgılarla Yalanlarla (kendime söylediğim) ve arzularla. Gitmekten bahsediyordum. Bırakamadığım neydi peki? Neden hemen şimdi çekip gidemiyordum? Üstelik hazırdım Gidebilirdim; hemen, şimdi. Gönlüme sindiremediklerim mi Hayal gücümün beni her seferinde yenmesi mi Neydi, Kimdi paçalarımı çekiştiren çocuk? Bacaklarıma sarılıp gitme diyen kimdi? Kimdi, kimdi gelecekteki gidişimi sabote eden? Ben. Ben. Ben! Bahaneler sol yanımda dursun, Ben sağa gideyim. Olasılıklar ve umutlar sol yanımda dursun, Ben sağa gideyim. Korkular, aldanışlar sol yanımda dursun, Dursun ki ben gideyim. Gidebileyim ama öyle aklım geri de kalmadan. Yoksa zor değil ki çekip gitmek, Ben, gitmekten bahsediyorum; aklım kalacaksa yani Dizlerim titreyecekse, Gözlerim bir seraba aldanacaksa O zaman gitmek mi olurdu bu? Olamaz, olmaz Ve ben gitmekten bahsediyorum. Her şeyden gitmekten, Her duygudan ve anıdan kaçarcasına... Unuturcasına, hiç tanımamışcasına gitmekten ’Bahsediyorum.’ Ve bir gün, bir gün gideceğim. Yolumda kimse duramayacak, Yakıp yıkacağım gerekirse, Sesleri mesela duymayacağım, ama en başta, Hissetmeyeceğim! Sonra, sonradan pişman olmayacağım. Tereddütsüz, başımı ardıma çevirmeden Emin adımlarla yürüyeceğim yani. Yani diyorum ki gideceğim, hem de öyle Aklım geride kalmadan. İnanmalısın, inanacaksın, Çünkü Gideceğim dedim! Bir gün gideceğim. |
bir cümle.
eline sağlık