Asi YüreklimEğilip öpüyorum alnından gözlerinde uyuyan nazlı bir sabahı dudağımı yakıyor o gül ateşin incecik bir defne dalında uzuyor kirpiklerin yüzünün aydınlığına ak güvercinler konuyor utanıyor saksılarda çiçekler bir dal kırılıyor körpecik saatler akıp gidiyor bir ceylan iniyor sızının kıyılarına asi Yürekli sevdiğim bütün ırmakların suyu çekiliyor ölüm kesiyor yolları gencecik okşuyorum incitmeden yanağından süzülen damlacıkları utangaç bir mavi düşüyor gözlerinin içine boynunu büküyor yaşam yüreği parçalanıyor bakışı güvercin bu kızın asi yürekli sevdiğim bütün aynaları kırılıyor sevincin hafiften bir rüzgar esiyor apansız ağıtlar düşüyor sesime korkunç ateşlere düşüyorum, uçurumlara alevden tomurcuklar patlıyor usumun gergefinde beyaz kefenlere sarılmış bir kar çölünde elimde çırılçıplak kalıyor yüreğim asi yürekli sevdiğim şimdi bir kıtada çocuklar güneşi öpüyor analar ağıt yakıyor bir başka kıta da yüzümde çiçekleri solmuş bir bahçenin hüznü dalıp dalıp uzaklara gidiyorum ve diyorum ki, yaşamak ancak bu kadar haklı olabilir ancak bu kadar güzel ey asi yürekli sevdiğim çirkin bir yaşamın kervanında kırılsa da papatyalar sen ki, bırakıp bir baharda nazlı özlemlerini uçup gittin nazlı bir kuş gibi bir sonsuz maviyi çizip yüreğime zaman acısını işlerken hayatın asi yüreklim müzeyyen yavuz |
aşkınız daim olsun
duygusal dizelerinizi kutlarım
selamlarımın çokluğu ile... uzaklardan...