ES DELİ RÜZGÂRŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Vakti zamanında bir adam varmış yiğit mi yiğit,tuttuğunu alt edermiş,
Hiç kimse onunla iddaya girmezmiş.. Hep çobanlık yaparmış,koyunlarını otlatırken de aklı hep sevdiğinde gözleri uzaklara dalar gidermiş.. Derken kış bastırmış,otlaklar kapanmaya başlamış,ha bir gayret deyip yine hayvanlarını otlağa çıkarmış. Fırtına bastırmış göz gözü göremez olmuş.. İnatçılık bu ya,yiğitliğine güveniyor,açmış düğmeleri es bakalım yiğit’in karabağrına diye rüzgara kafa tutmuş,iliklerine kadar üşüyünce de demiş ki buldun bir karacahil çobanı esiyorsun es bakalım diye sitem etmeye başlamış.. İşte bende diyorum ki, Yalnız bu kadar sert esme ne olur Sen böyle deli,deli estikçe Özlediklerimin kokusu geliyor yüreğime Gözlerim doluyor..!! Es be ey rüzgâr Es bakalım es. Ben’den ne kopara bilirsin ki.! Ne kadar sert esersen es, Ey rüzgar beni yok edemezsin Ben’den ne alabilirsin ki ? * Senin ben’den alabileceğin Tek şey sadece bir parfüm kokusudur Rüzgâr işte bu yüzden Hangi yönden nasıl esersen es Ama benimle hiç boşuna uğraşma Bu gece sen zararlı çıkarsın sen.. * Ee deli rüzgâr Es ese bildiğin kadar Kabart azgın dalgalarını, Döv sahilleri acımazsıca. Sen bu Asi kızla baş edemezsin Hiç kendini yorma boşu-boşuna Yalnız bu kadar sert esme ne olur Sen böyle deli,deli estikçe Özlediklerimin kokusu geliyor yüreğime Gözlerim doluyor..!! müzeyyen yavuz |