ADSIZ BİR SOKAĞIN SOL YAKASINDA HÜZÜN...
Nabzın durduğu bir ikilemde seyretmekte kotardığım:
Düşlerin kotası dolmuş bir kez Hele ki o serkeş telaş mademki meyletmiş, Gönül odalarına yığdığım tüm yoksunluğumu kul köle yapmışım Yeniden var olmaya aday bir aşkın nezdinde Yükümlü kıldığım tüm sefil cümleler: Sığdıramazken yine de elden kayıp giden, Bir iklime düşman rüzgâr kadar vefasız Ve asılsız tüm zulümlerin devingen muhalefetine Rest çektiğim ölümlü bir gün daha ermişken nihayete. Güdümü kadar sancısı derin, Gölgesi kadar kayıp görünmezliğe inat, Tutkulu bir sevdanın en derinine Gömütü yok saydığım bir ibare kadar Ayan beyan yalnızlık. Derbeder, bedellerin ahkâm dahi kesemediği; esef yüklü Hele ki sakıncaları ile ihlal edilen bir benliğe inat Razı geldiğim bir gün dönümü yeniden, Kavuşmayı yürekten dilediğim. Menşei kayıp bir coğrafya, Çoktan kayıp rotası o istikametin Bilfiil merkezinde ölüm yüklü cenderesinde Kılıksız bir döngünün eksenine saplı kaldığım. Hüznü sırdaş, ömrü serkeş bildiğim, Kerelerce sınanmış bir maruzat mademki Düşen payıma, Demliyim yine acıların ortasında, Huşu ile yaratılara sıkı sıkı sarıldığım Rağbet görmesem de vakıf kılındığım Bir ömrün tescilli tek reçetesi: Aşka uzak bir kıyamı gölge bilenlere, Tekelinde olsa da dirayetimi yitirdiğim; Bir nazire kadar işgal edildiğim Kıymete binen sevda iken dillendirdiğim. Hükümsüz, muğlâk bir yaratının perçeminde gizli: Muaf tutulduğum imgelerde salkım saçak Savrulup da gün batımına denk geldiğim bir ömrün Son kıtasında sakladığım ömür törpüsü aşk: Hidayet bilip sokulduğum. Ne gam, demek düşse de payıma, Yüksündüğüm gönül penceresinde sırıtan Bir çehresin: Makamsız kaçıncı şarkı da demlediğim, demlendiğim İzbelere konuşlanan karanlık ruhların devindiği. Adsız bir sokağın sol yakasında hüzün, Biriktirdiğim ne çok ikilem aşkın nezaretinde Yine de tutuklu bir düşün gıybetinde; Sarnıcı kayıp ne çok imge ne çok ben ne az sen, Hanidir başımı yaslayıp yerdiğin bir garip, Bir sarkaç yolun ortasında denk gelip de Her seferinde görmezden geldiğin: Nüktedan garip bir devinim Gölgeleri sırdaş bilip de nükseden Anlamsız bir acı en derinde. Tortulu hüzün tanecikleri gıyabında sıkılgan bir mizacın Tekerrürü hidayet bilip de Sevmekten vazgeçmediği. Ramak kala sona başa dönüp dönüp, Haricinde üç beş günahın Taammüden ölen bir nispetmişçesine Çarmıha gerdiğim bir ganimetten de öte. Hicazı, niyazı, sancısı farkındalığımın tam da kıyısında, Üçgen bir sevdanın o satır arası niyazında Saklanıp da sadece ismini ısrarla haykırdığım: Biteviye cebelleşen kayıp eksenimin miracı. Bir rabıtasın altı üstü, Görmeye meyledip gözden ırak o döngünün merkezinde, Hoşnut üç beş cümle çalkalandıkça, sonlanan kadim bir sevda: Muğlâk sanrıların sakıncalı rotasında saklayıp saklayacağım Meskensiz bir ithamda biriken bir acıyım neticede Yüreğe sıkışan gönlü erdem bilen Günün ve ömrün haricinde asılı kaldığım o kancada Ölmeden önce son kez görmeyi niyaz ettiğim. Somurtuk hazin iken sağduyusu kıdemli makamlarda Gizil kahramanların gölge addettiği tahakküm zinciri Bir esaret yükleyip güdümlü yalnızlığıma, Payidar kıldığın gölge aşkın nezdinde Hoş beş önceleri ardında soluklandığım kuytu devinimleri Uzaklara perdeleyen gözlerine nazire eden ışık iken Taarruzu namzet bilip de koşullandığım. Şartlı bir edim iken mızrabı ve yüklemi kayıp cümlelerin Soluklandığı öznenin tahakkümünde yitirdiğim Yine de kıymet bilemediğin bensiz hegemonyaları koyultup da Kaptırdığın kıstırmış bir köşede Çömeldiğim dizlerimin üstüne, Kan revan içinde ısırdığı kaderin Kemirgen üzünçleri dahi rahmet bilen. An’a sığdırıp ömürden çaldığım, Kerelerce çalıp aynı şarkıyı nakaratında demlendiğim. Duymaktan hicap edilesi bir fısıltı kadar gıybete dönük yüzü, Aşkın tasarrufunda evrimi yitik bir kıbleye dönmüşken sırtını Çalıp da ötelediğin hanidir söylediğim o tekerlemede yığılı Kula kulluk yapmadımsa bilenlerin niyazında saklı Bir söylence kadar asılsız o çalıntı fetva: Saklı şu gök kubbede izzeti nefsine direnen bir mabetmişçesine Ayağıma çaldığın çelme adsız iken haykırmaya doyamadığın Nefrete bulaşmış üstü başı, Bir ah’ımda gizli adeta çalıntı sevinçleri hak gören kimse Rağbet görmediğim gönüllerde gizli son bir imge Kadar yüklü nöbete durduğum her gece. |