Ölümün Yüreğimdeki Silueti
Ben ölünce ağlamayın derdi annem
Ölüm kelimesini hep ondan duyardım Korkardım ürkerdim telaşlanırdım Ve en büyük ayrılığı ölüm sanırdım Bir daha görememek korkusu Bunaltırdı beni. Konuşamazdım , teselli veremezdim Hayır öyle bir şey olmayacak diyemezdim Günü geldiğinde olacak bilirdim Ve bir şey öylesine yakardı ki içimi Sanki acının en tarifsizi… Baktığım her yüz ölümün silueti Duyduğum her ses ölümün ninnisi Oluverirdi. Kime dökmeliydim içimi Kime anlatmalıydım hissettiklerimi Kim susturabilirdi içimdeki sesi Eksiktim , eksiktim yine belli ki … Ve o eksikiğimi annemin ağlayışları doldururdu Gece boyunca öksürmesi , Hıçkıra hıçkıra kıvranması Bedeninde ilacın durduramadığı sızı Bana kendimi unuttururdu Odalar ayrı bile olsa Rahatça uyunur muydu ? Rehavet basardı , huzursuzluk sarardı Korkularım her gece başaklanırdı Uyku mu o da neymiş Uykularım bile ölüme Yoldaş olmaktı. Peki , ya Korkunun ecele faydası var mıydı? Yoktu evet , olmadı Korkularım telaşlarım sıkıntılarım Annemi kurtaramadı. O hüzün dolu gecelerden birinde Hicran yağdı evimize Bir burukluk bir acı Geldi sesime Ateş topları yuvarlandı Art arda bedenimde Elimdeki kanın sıcaklığıyla Dokunduğum bedenin soğukluğu Bitirdi her şeyi Başladığı yerde Ne gerek vardı ölümün tarifine Ne gerek vardı ölümün suretine Ölüm anne demekti bende …..“anne” |