GEL BEKLENEN MÜJDEM
Beni vurun.
Allahını seven üstüme toprak atsın . Yardan uzak nasıl olur da güneş açsın. Yusuf kuyuda, Yakup dert uykusunda; Bu ayrılık pususunda nasıl olur da çiçek açsın. Şimdi ben sensiz her tarafı yara bere içinde olan Eyyüp gibiyim. Şimdi ben sensiz her tarafından kandan nehirler akan viran şehirler gibiyim. Şimdi ben; eski ben değilim Ve Her geçen gün farklı birine dönüşüyorum. Belki de artık bana meczup, bana mecnun diyecekler. Kim ne derse desin sen benim aşk dinimin kıblesi, Gönül mülkümün sultanı ,ömrümün sevda tanrıçasısın. Seni göremeyen gözüm,kan çeşmesi olup aksın. Sana ulaşmayacaksa çeşmi giryanım ;karanlığın zehriyle kör olsun gözlerim. Oy nazenin sevdiğim,misk-i bahar kokulu ,gün tenli karacam ,naz’ım; Dağları yerinden oynatan Rabbim ,seni bana yar eylesin de Bir busenle varlığımı yoluna kum diye taş eylesin. Sana uzanan yollarda can verirsem ;üzülme. En Sen kapa gözlerimi . Kutsi ellerinde hitam bulsun varlığım Kefen denen o bez parçası sarmadan bedenimi. Sensiz bir hayatı kendime ar eylerim Sensiz bir ömürde varlığımı kara toprağa yar eylerim Sen varsan gün ışıldar penceremde. Sen yoksan Ben de yokum. Sensiz kalırsam Tek adresim kabristan. Ben de istemezdim bu aşkın bu kadar arabesk olmasını. Elimde değil bir tanem ; kara gözlüm gül tenlim Elimde değil Seviyorum işte seni; çok seviyorum Gündüzler bilmez ne çektiğimi Beni uykusuz gecelerime sorun. Beni düşlerimde bile seni öpmeye kıyamadığım hayallerime sorun Beni Allaha sorun ; Bu aşk davamda tek şahidim olan rabbime Zaten odur bu duru aşkı bize armağan eden O bilir , kardan pak yüreğimdeki bu aşkın büyüklüğünü Kalbim pak dedimse sebebi sensin Dedim ya cennet meleğim; Ömrümün de gönlümün de mülk sahibi sensin. Haddim değil belki bu aşk ,haddimi aştım. Ben senle doldum senle taştım. Gel beklenen müjdem, Ben ayrılık denen hastalıkla çok savaştım. Doya doya öpsem seni. Sarılsam tenine delicesine sıkıca. Gözyaşlarımla ıslanırken ,ipek gibi miski amber kokulu saçların. Göğsünü titretse, yaralı bir serçe gibi çırpınan kalp atışlarım. Aşkım ; sana aşkım derken içimde cehennemler kaynıyor. Varlığım yanıyor. Gençliğim yanıyor. Çıkmaz sokaklarda avere avere dolanıyorum. Ömrümün sokaklarında servi hirmanım ayaklarına taktığın zillerle dolaş diye. Her dem ,her saniye seni arıyorum. Bir bulsam seni. Kim alabilir ki seni benden kim. Cesedimi çiğnemeden. Gün-geceye kavuşursa onu bırakır mı hiç Kış bahara kavuşursa yaz söz söylebilir mi Ben beden ,sen cansın Can bedene kavuşursa akan sular durulur Melekler imrenir bize Gökte bile olsa bir nikah masası kurulur Hiçbir zaman düğünümüzü hayal etmiyorum Yanlış anlama sakın, İllaki dağıtılacak nikah şekerimiz , olacak düğünümüz de Benim düğünüm senin cemalin göz bebeklerimi şereflendirdiğinde olacak. Ey aşk denen din Allaha bin kere hamdü sena ederek Tövbe şirk etmeyerek Ey sevgilim sana intisap ettim Sana yöneldim Sözüm mecaz; aşkım gerçektir Rabbe niyaz et. O muhakak ki sana bana nasip edecektir. O istemezse yaprak bile kımıldamaz. O isterse dehr bir lahzada hercü merç olur. Duanla sev beni,sabrınla beni bekle. Ben ölsem bile , Ya yeryüzünde ya gökyzünde Onun izni ve rızasıyla Gelip kavuşacağım sana. Mnd< Aşka sürgün |
Şiir yazmak için Şiirde Ş harfini öğreten öğretmenlerin ellerini öperim.
Şiirinizi beğendim...
.............................. Saygı ve Selamlar...