Demirden bedenimi gülüşünün sıcaklığında erit..
Demirden bedenimi gülüşünün sıcaklığında erit .
Soğuk iklimlerin okyanuslarında savrulduğumdan dolayı; Gülmek benim için uzak bir ütopyadır. Ey benim hayal dünyamın ekseni, ışık prensesim; Gül ki şems hasetinden mum olup sönsün. Kelebek yürekli manolyam,okalüptüs çiçeğim Mısırın gizemini ,tuna’nın tevazusunu taşıyan sevgilim. Oy benim kara bahtımın ak sevdası, Hiçliğin kıyılarına vuran cesedime otopsi yapsalar; Baktığım son gözün, senin gözlerin olduğunu anlayacaklar. Ben güzel şiirler yazamam sevgilim. Benim en güzel şiirim dudaklarında bir busedir. Lakin öpsem seni yok olurum diye korkarım. Hayalin haram bana ; Seni sevdiğim hayal etsem ; Akrep ve yelkovanın ayaklarına zincirler vurulacak. Yıkılıcak güneş sistemi, Bütün yıldızlar semadan dökülüp saçlarına toka olacak. Bahar kadar taze, gün kadar sıcaksın. Ne zaman doğu iklimlerine bir bilet alacaksın. Mevlana derki ; bana gel demek yakışmaz,sana gelmek yakışır. Toprağın bağrı parça parça olmadan , Yağmalı yağmur. Kirlenmemiş umutlarım yüreğimdeki kan göllerinde boğulmadan Gelmelisin. Sana gel demiyorum.Çünkü geleceksin biliyorum . Kardan gözyaşımın hiç biri birbirine benzemiyor. Ama rüyalarımın kıyısına vuran o munis çehrende, hep bana gülümseyensin sen. Yusufun zülayha’ya gülümsediği gibi sıcak, Mem ‘in dudağına zehir süren zin’i öpmeyi bilerek istemesi gibi ölümüne vazgeçilmezimsin . Bir meleğin intihar mektubu gibi kutsal sözlerim ,sana yakarışımdır. Duy diye beni , üşüyen bedenimi yakıp küllerimi boğazın sularına döksünler de Belki Dalgalar ,dağlarda şahika olmuş aşkımı sana fısıldasınlar . Kız kulesi kadar sessiz kederim . Söyle kara gözlü ,ortaköy güzelim; Sensiz bir dünayada ben ne ederim. Kalbimi çaldın ; tahhütsüz sevdim seni. Bedenime azrailden gelirse icra , Üzülme sevgilim kader de geç. Gülmek bedenin imparatorluğunda istanbul’dan güzel şehirdir. Dedim ya hep gül. Güle gülmek yakışır Mnd< Aşka Sürgün |