BENİ SUSTURAMAZSIN
Evini seversin, arabanı, bahçeni, bahçendeki ağacı mesela.
Çünkü bir değeri ve ederi vardır. Peki ya bir kadını bir imkansızı ne için seversin? Bu neyin kapılmasıdır tüm denksizliklere rağmen? Bin defa haykırıp da sevdanı, yırtarken içini, Taş duvarlar bile anlayıp dile gelirken, ve tek bir ses duyamadığın halde sevdandan. Ve dahi hiç bir şekilde gerçekleşmeyecek ve yaşanması mümkün olmayan bir aşka düştüğünü bile bile... Niye seversin bir kadını? Aynı geçmişte yaşamak isterdim seninle, aynı zaman ve mekanda... Yemin ediyorum o geçmişi geleceğimiz yapmaya yeterdi gücüm o zaman. Kadük yılların gerisine gidip şimdiye inliyorum. Herkesin sessiz ve edepsiz saydığı şeyleri haykırıyorum. Seviyorum seni diyorum bağıra çağıra ve herkese inat, su gibi aziz, ekmek gibi nimettten bildiğim ağzını öpüyorum bütün yangınımla. Bazen gidiyorum senden. Ama çaresizligimden... Her gidişimde yeniden başveriyorum. Yetiyorsa yüreğin kov haydi beni. Gitmiyorum. İlmeğinden geçirip başımı Ölümüne diyorum. Kadınım yapıyorum seni her gece Sevdikçe kirleniyor Kirlendikçe seviyorum. Şimdi örtebilirsin söylediklerimin üzerini. Abanoz siyahında geceleri serebilirsin şiirlerimin ve sözlerimin üzerine yorgan gibi... Haydi zamanın erkliginde yok et beni, kelimelerimi ve dizelerimi. Senin gücün, kendi suskunluğuna yeter. Beni susturamazsın.. Vedat Yaman |