Uzayan Mesafeler
dolaşmak ne zamana kadar esrarlı labirentler içinde
ne zamana kadar aşmak dağları eritmek dağların karlarını dinlemek yolların vefasızlığını ve inlemek yollarda uzadıkça uzuyor mesafeler umacı resimleri artık korkutmuyor çocukları çocuklar korkmuyor devlerden devlerse korkudan inmiyor kaf dağından kurudu kanımın kaynağı/akan kan değil damarlarımdan sallanan titrek bir el saklanan nemli gözler bükülen boyun/hoşça kal soluk yüzlü geceler kanlı bir hançer mi ruhuma saplanan sabah hala geceyle mi savaşıyor bu kan benim mi yoksa ya hançeri tutan el/ kim kanımın katili biraz su bul zemzem olsun/yıka kirini kanımın kimse bilmesin öldüğümü kanlı gömleğimi/göster Yakup’a/ o anlar beni aynalarda dahi görünmeyen şeffaflaşan buharlaşan uzaklaşan bulutların ardına saklanıp yağmurlarla inmeyen alıp insandan merhametin kalbini asumana kaçan insanlık gibi kimse bilmesin/ gittiğimi artık sen durma bunların üstünde düşünmeye gelmez bu işler aklını kaçırır insan karabasanlar basar gecelerini gözlerinden uyku süzülür gözlerinde uyku tüter sen uykuya hasret ben sana hayallerimse rüyalarımdan beter bakma yüzüme/kaldırma kafanı ve sakın gelme üstüme orda kal |
Emeğine kalemine sağlık
Yüreğinin sesi daim olsun