vakit kısa.ayrılık çağırıyor bizi...
ışıkları söndürün acım katlanıyor
gözlerim deliriyor karanlığın öfkesi gibi parmaklarımı bile oynatacak umudum yok içim içimle yüzleştikçe karanlığım kararıyor kendime kabul ettirerek vaktim daralıyor içimdeki o duygu ve gözlerin ele ele tutuşamadan ayrılmış yollarından kararmış günler uçurtmalar uçamamış gidilememiş hiç bir vakitten yanıp yanıp derin bir uyku alıyor şuan sessizliğimizi.. neler söylesek seninle neleri başarabiliriz desek biliyorsun hepsini kaybedecektik. bunun ciddiyetini örtemedik. yolumuz bir cenaze gibi aktı içimize kendi bakışlarımızda öldürdük bizi hiç bir göz yaşı taşıyamadı bizi üzüldük seninle onca imkansızlıkların içinde bulduk birbirimizi.. yalnızlığımı yendin koydun kendini yüreğime oraya sıcacık bir yuva yerleştirdin ben hiç şikayetçi değildim sende biliyordun ki yağmur insanın derinliklerine akar sen benim bütün derinliklerime aktın tüm ışıklarım özledi seni şuan sesini yüreğime serp belki son kez bile olsa gözyaşımla uğurluya bileyim seni sessiz bir şekilde ölüme rahatça gidebileyim son kez bak gözlerime o kara gözlerinle ben bitiremesemde sen bitiremesende gözlerimizden akan o son damlalar bitirdi her şeyi her şeyi bize anlatarak bitirdiler.. ve ben her şeyimi sende bıraktım. ne bir damla merhamet ne de bir damla avuç dolusu umut. hepsini gittiğinde sana bıraktım. şefkatimin umudu hepsi hepsi sende dursun. kendine de bana da iyi bak olur mu... Yunus özay. |