ağlayarak gitti,ben ise kanayarak..
birden hatırladım seninle o ilk günlerimizi
gözlerindeki ışık yorulmamışken ikimizin daha duyguları anımsamamışken her şeyin içtenlik arzusundayken gözlerimizin daha derinliklerini ölçememişken, kuruyken,hazırlıksızken el ele yürümeye.. genç çağımızdaki toyluk yelkenlerin indirilmesini değil acımızın yüreğimize indirmesini beklediği gibi seninle korkumuz gözlerimize ilk ihanetini sunar gibi değdi çareler bir veda gibi hazırlık sundu hislerimize olamazsak dediğinde keşfettim sevginin en kötü halini tutumsuz düşüncelerin kör olduğu vakitte süzüldü gözlerim ama sen herşeye değerdin biliyordum bunu hiç bir şey getirmediği gibi. bizim için bir şeyler gerekiyordu hala durabilmek için hala gözlerine doya doya bakabilmek için her şeye bir sözün yetmişti aslında, olamazsak; düşmüştü içime bu lafın sızısı her şey ayrılığı bekliyordu benim kulağım seninse yüreğin duymak istemediği bir sözü bekliyordu bugün o söz indi düşlerimize çığlık dolusu suskunluk düğümlenirken benim hiç duymak istemediğim; onunsa yüreğine duyurmak istemediği andı. o ağlayarak gitti. ben ise kanayarak... Yunus Özay |