Çekirge
hasat zamanı çoktan geçmişti
ince bacaklı bir çekirge sıkıldı durup durduğu yerde ardında dolanan bir çift gözden habersiz gezdi dolandı yerli yersiz derin derin çekti aşk kokulu havayı içine türkülerle coştu coştukça zıpladı koştu küçücük yüreğiyle kocaman sevdalara yelken açtı "Ey özgürlük!" diye haykırdı birden bir sızı bedeninde arsızca yayıldı yakalanmıştı zincirlenmiş ayak bileklerine şaşkın şaşkın baktı hatırlamıştı o zinciri kendi yıllar önce severek taktırmıştı çırpındıkça ileri geri kendi canını acıtıp durdu içi burkuldu minik yüreğinde kocaman sevda kirpiklerine asılı yaşlarla öylece kalakaldı aslında özgürlük ona hiç uğramamıştı Sezer Ergör Cülcüloğlu |