Hamid'in hikayesi
Yuvarlandı elleri yanaklarından,
Dayandı uyuşuk dizlerine; Yorgun..... Kalktı yüzyıllık uykusundan Işık vurmadan hiç gözlerine, Suskun....... Yer çaput, gök tütün. Bir bebek uyandı; aç. Bir kadın koştu; telaşlı, Kıymeti bilindi sütün. Yokladı ceplerini sabırsız, Tazeledi cigarasını titrek. O da ciğerlerini sustururdu Uzun uzun çekerek. Babadan kalmaydı marabalığı, Bir de yadigar tiryakiliği. Kemiklere kadar küfreden ağızlardan Öğrenmişti fukaralığı. Mezarlardı tek taşınmazı. Ve de mübarek bildiği ziyaret. Sonkez bile dönüp bakmak gelmedi içinden, Ardından su dökülürken aleme (aleme ibret). Üç öküz, beş koyundu İşliğindeki bütün para. Oda bir gecede karışmıştı, İzmir’ in kondularına. Şimdi dam döker omuzlarında, Gurbet türküleri söyleyerek. Adı çağrılıyordu yalnızca, Betoncu denilerek. Tekin YEŞİLKAYA |