MEMOŞ’A MEKTUP
Çoban uyuyunca işin başında
Sürümüze kurtlar daldı Memoş’um. Beylerimiz aldı balı, kaymağı Bize yavan ekmek kaldı Memoş’um. Deme ki bu işler gelir mi dile? Rüşvetsiz olmuyor hiçbir şey hele, Öyle üç- beş torba makarna ile Kel Hüseyin muhtar oldu Memoş’um. Eskiden yolları sel alsaydı da, Evin içi bile kar dolsaydı da, Aş ve ekmeğimiz kıt olsaydı da Huzurumuz bari boldu Memoş’um. Tarlalar ekinsiz, pıtırak, diken Olmaz iken ellerine su döken, Yatık Fatma, evde yatalak iken Oğlunu askere saldı Memoş’um. Kamber Ağa, veletleri kırk etti, Okulun mevcudu hemen fark etti, Küheylanlar, meydanları terk etti, Köye boz eşekler doldu Memoş’um. Kuraklık kapıda esiyor yeller, Goncayken dalında dondu hayaller, Yoksul Abdullah’ın diktiği güller Yaz- bahar olmadan soldu Memoş’um. Yoksulluktan vatan ettik gurbeti, Bayramdan bayrama görürüz eti, Zülfikar Ağa’nın kuduran iti Bütün köyü rehin aldı Memoş’um. Balın tatlı olduğunu bilmeden, Şu fani âlemde bir gün gülmeden, Kardelenler açıp, bahar gelmeden Eylül kapımızı çaldı Memoş’um. Sen, çok anla, ben söyledim azını, Bulutun görmedik hiç beyazını, Dağa kaldırıyor soysuz, kızını Köylü eşkıyadan yıldı Memoşum. Yanık Ozan, kaderine yanası, Bıldır dağda doğurduydu anası, Sefil Mustafa’nın küçük danası Bahara çıkmadan öldü Memoş’um. Ağustos 2015 Sakarya Muhammet AVCI |
"Yatık Fatma, evde yatalak iken
Oğlunu askere saldı Memoş’um."
Şair abarttı diyen beri gelsin. Ahvalimiz bu.