Uçun göçmen kuşlar uçun uzak diyarlara,
Müjdeli haber getirin oralardan bana,
Kokusunu unutmayın dönerken yanıma,
Alıp getirin kanatlarınızın altında,
...
Yağmurların neden yağdığını sorun ona,
Demeyin göz yaşlarımın olduğunu ama,
Bilmeyerek ıslansın yağmurlar yağdığında,
Sular seller gibi döktüğüm göz yaşlarımla,
...
Aldı zaman benden ummadığım bir zamanda,
Ben başkası olmasın demiştim senden başka,
Ömrümü vermiştim küçücük bir bakışına,
İstesin keserdim şah damarımı o anda,
....
Akşam olunca acele ederim yatmaya,
Adım gibi biliyorum gelecek rüyama,
Onun gelişiyle kalbim başlıyor yanmaya,
Sanki Cehennem narı yakıyor ruhumu da,
...
Hasret rüzgarları vurdukça sol yanıma,
Her sabah feryat kopardım uyandığımda,
Çığlıklarım yükselirdi arşı tealaya,
Sinirimden an ve an batı verdim günaha,
....
Bıktım her doğan güneşle günaha batmaya,
Masumluğu mu kaybediyordum biraz daha,
Sanki çıkmışım dönüşü olmayan bir yola,
O yolun sonunda batarım bir bataklıkta....

İsmail Toraman.