Uzanıp göğsümü yarın melekler
İçimden dünyanın tortusu gitsin
Ötede sevgili yolumu bekler
Tenimden ölümün korkusu gitsin
Uzanıp göğsümü yarın melekler

Sevgili içimde bir ince kesit
Zamanda ölüme kaldım böylece
Bir an ayrılığı ölümle eşit
Vuslat düşlerine daldım böylece
Sevgili içimde bir ince kesit

Keder ile döndüm rumi misali
Aşkın sarhoşuyum aklım yandı hû
Hicranı bir başka başka visali
Şemsim bir kuyuda mahsur kaldı hû
Keder ile döndüm rumi misali

Ölüm erken derler bu ne iftira
Geç kalmış toprağa her mezar taşı
Yaşamak denilen kısa yaygara
Yüz yıl taşır omuz melalsiz başı
Ölüm erken derler bu ne iftira

Kalbimi eline verdim vereli
Kırk ikindi gözüm hüznüm semada
Bahçenden derdini derdim dereli
Dağıldı kelamım veznim duada
Kalbimi eline verdim vereli

Sözün zembereği boşaldı artık
Gizliyi susarak söylemeliyim
Şiirler çaresiz kitaplar yırtık
Göğü isyanımla delmemeliyim
Sözün zembereği boşaldı artık

Kuşların içime girmesi yakın
İçimden sen gittin gideli ay yar
Bana ölmemekten bahsetme sakın
İçimde binlerce kabiristan var
Kuşların içime girmesi yakın

Bir bulut sesime takılmış yağar
Yüzümde esrarı maviliklerin
Yeryüzü su gibi gövdemden ağar
Çağrısı bu bana derinliklerin
Bir bulut sesime takılmış yağar

***

İnanırım ne dersen,ateş soğuk su yakar
Desen ki bu gökyüzü benim avucumdadır
Şu dağların ardında müsellah bir düşman var
Saldırmadan önce gel felah avucumdadır
İnanırım ne desen ateş soğuk su yakar