Yağmur Damlaları
Rüzgârın nağmeleriyle kararır gök kubbe,
Bir bahar bulutu gibi çökersin gözlerime. Çisil çisil yağarken toprağa yağmur, Titrek damlalar vurur kederli pencereme, Buğulu camlarda belirir siluetin; İnce ince düşerken yaprağa yağmur. Usul usul öperken çiçeği yağmur, Süzülür kelebekler gibi bahçelerde. Diriltir ölü canları toprak kokusu, Mor erguvanlar benzer ireme. Rahmeti iner ilahi kudretin, Ağır ağır yağarken kırlara yağmur. İplik iplik akarken beldeme yağmur, Bir musiki ritmi, bir nefes zikir, Kardeşlik türküsü dolanır dilime; Ne is kalır, ne pas kalır, ne de kir, Temizlenir günahlar, izi kalmaz zilletin. İpil ipil yıkarken şehrimi yağmur. Hece hece demlerken gecemi yağmur, Kırbaçlar ruhumu, uykular haram; Bir sızı saplanır yüreğime anlarım, Uzaklarda bir y/aslı ağlar Kerem’e. Tüter mısralarda firaktaki halvetin, Gece gece damlarken heceme yağmur. Islak ıslak değerken tenime yağmur, Her katresinde açılır gizli yaram; Beyaz bir laleye kan damlar. Hiç duymayacaksın pençesinde hasretin, Sırılsıklam bir şairin vuslat iniltisini. Nereden bileceksin, ey gözleri mahmur! Damla damla yakarken sinemi yağmur… Muhittin Alaca |