Gece Güneş'in doğmasını bekle
Lal bir şehir gecesindeyim
Zaman suskun Evren sağır Ve ben soğuğum Döndüm sırtımı rıhtıma Nazlı rüzgarları his etmiyorum Yakamoz düşmüyor geceye Işıkların altında karanlık ölü bir ceset gibi Deniz boş yatıyor öylece Dilimde küfürler Şuursuzca savuruyorum Koca bir geçmişin ardında Koca geçmiş ve bu şehir sen kokuyorsun Kaldırımlar sen Rıhtım sen Kıyı sen Yosunlar sen gibi sarmış yüreğimin küzeyine Yüreğim artık Isınmıyor bedenime Bana soğuk yüreğim Mazinin zaman tünelinde geziniyorum divane,divane Gözlerimde ağlamamanın kızarıklığı Yokluğunu avutuyorum Şımarık sözlerle kendi içimde Kanmıyor gönlüm artık yokluğuna Kanmıyor süslü sevgi cümlelerine Kanmıyor anlattığım güvercin masalına Bütün güvercinler uçmadan ölüyor artık kalbimde Bir tek gelişene kanmış sanki Senden kalan bir divaneyim işte Bu divane halime Dönüp gelsen ne çare Lal bir şehir gecesine gömdüm seni Sağır evrenin soğuk kuzeyine İstersen dön gel Gel gör Yazı yazdım denize Kolaysa bul sil işte Sen beni yaktın gittin Artık dönmek için Gece Güneş’in doğmasını bekle M.kılıçel |
Bu naif şiirini, beğenerek, keyifle okudum..
Dileğimdir..!
İnşallah hak ettiği değeri verirler..
________ Selamlarımı gönderiyorum..