Sen Ne Bilirsin?Arkandan bakarken son defa sana Hasretin isi sinecek üstüme Dünyanın suyu ile yıkasam gitmeyecek Bedenim sen gitmeden önce beni terk edip gidecek Feryat ederken sözlerim Sakat kalırken hecelerim Gönül kapımdan çıkı giderken sen Ritmi bozuk yollarda ben sürüneceğim O gülüşün var ya beni mesut eden Pınarda akan suyun berraklığına denk Şimdi çırılçıplak sensizim Üşüyorum İçimi ısıtan gülüşün yok ya Zaman bana sensizliği yaşatırken Kırıldı gönül kapım Sicim sicim yalnızlık Beni sarıyor sıkıyor Nefes alamıyorum boğuluyorum Ömrüm hayatım Gözyaşları gibi damla damla Birer birer hasret kokusu ile Sonbahar yaprakları gibi yollara dökülüyor Sana yazılan gençliğimle beraber Sen bunlardan habersiz Bir hayalet gibi çekip gittin Ne bilirsin Hain pusuda bekler gibi Yüreğime hasretin Hançerini saplayan sen Ne bilirsin hasret istasyonunda Gelmeyecek olanı treni beklemenin sancısını Hasretin feryadı ile çığlık çığlık Bağıran sokaklarda sağır olmanın azabını Ne bilirsin Savrularak Savurarak Bir tekme ile hayatıma tekme vuran Yıllardır boşlukta yuvarlanarak Bedeni paramparça olmasını Sen ne bilirsin Ben bilirim ve yaşıyorum Ezgisi bozuk yollarda Karanlığın ağzında Mağaraların burcunda Kırık ayak parmaklarımın ucunda Hala hasreti yaşıyorum Mehmet Aluç-Kul Mehmet- |