2
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
126
Okunma
Madem susma diyorsun kulak ver bu serzenişe
Yanık izleri bırakan cümleleri konuşalım
Gönlüme bahar diye sunduğun buzdan hediye
Uğurlarken soldurduğun çiçekleri konuşalım
Soracak olsan belki söylenecek söz tükenmiş
Suç açık fail ortada geceyle gündüz gibi
Saplandın kalbime titreyen bir hançer misali
Serptiğin gölgeleri yaraları konuşalım
Madem susma diyorsun sabırla dinle beni
Üzerime çöken geceyi sessizliği konuşalım
Ömrüme bahar sanıp sunduğun solgun rüzgâr
Giderken savurduğun yıldızları konuşalım
Gerçek ortada belki ama yankılanır göğümde
Suç derin, izler keskin taşla su misali
Sızlattın ruhumu sen elinle ey deli
Bıraktığın gölgeleri düşleri konuşalım
Madem susma diyorsun fırtınayı dindir artık
Savurduğun küllerle ateşi konuşalım
Kayıp yollar başında durup sessiz bekleyen
Umutsuz vedaları hasreti konuşalım
Belki de zaman siler belki de izler kalır
Unutmak bir söz değil yarayla yaşamak gibi
İçime gömdüğün mevsimi kırık dallar misali
Serin düşen gölgeleri sonları konuşalım
Madem susma diyorsun gölgeler çekilsin artık
Kırılan aynaların yankısını konuşalım
Kayıp yılların izinde solmuş düşler bırakıp
Unutulan hatıraları anıları konuşalım
Belki de sessizlik büyütür içimizde yankıyı
Unutmak bir seçim değil rüzgâra direnmek gibi
Savrulan umutları, solgun yaprak misali
Sonbaharın hüznünü vedayı konuşalım
Madem susma diyorsun gökyüzü ağır bu gece
Solgun ay ışığında kaybolan hayali konuşalım
Çizgileri silinmiş mektupları saklı duvarlarda
Unutulmuş cümleleri sessizliği konuşalım
Belki de rüzgâr alıp götürmez tüm izleri
Bazı yaralar suskunlukla büyür derinleşir
Düşen yıldızlar gibi sönmüş umutlar misali
Kayıp giden hikâyeleri vedayı konuşalım
Madem susma diyorsun içimde yankılanır ezgi
Sessiz sokaklarda kaybolan melodiyi konuşalım
Gözlerinde saklı duran solgun bir bahar gibi
Tükenen umutları kırılan hayali konuşalım
Belki de sessizlik anlatır kelimelerin yetmediğini
Bazı yaralar en çok unutuldukça kanar
Kırık saatler gibi duran zamanın içinde
Geçmeyen sancıları hüznü konuşalım
Zaman solmuş bir resim gibi
anıların gölgelerinde kayboluyorum
Bir zamanlar nefes alan cümlelerin
şimdi sessizliğe gömülüşünü kucaklayalım
Ömrümün kıyısında yalnız bir dalga gibi
sahile vuran ama hiç ulaşamayan
Gecenin içinde yitip giden ışıkların
ardında bıraktığı izleri bulalım
Kelimeler eksik cümleler yarım
bir zamanlar anlam bulan seslerin
şimdi boşlukta kaybolmasını
eksilen şiirleri yazalım
Bir fotoğrafın içindeki unutulmuş bakışlar
bir zamanlar umut taşıyan gözlerin
şimdi yabancı bir gölgeye dönüşmesini
soğuyan duyguları ısıtalım
Sayfalar arasında unutulmuş satırlar gibi
kelimelerin gölgesinde kayboluyorum
Bir zamanlar umut dolu cümlelerin
şimdi sessizliğe gömülüşünü anlatalım
Geceye sinmiş bir özlem gibi
rüzgârın taşıdığı eski kokular
Bir zamanlar dokunduğumuz yıldızların
şimdi uzaklaşan ışığını koruyalım
Bütün yollar geçmişe çıkar artık
bir zamanlar adımlarımızın yankılandığı
ama şimdi sessizliğiyle büyüyen
o eski sokakları arşınlayalım
Bir şarkının içinde kaybolan melodiler
bir zamanlar bizim olan notaların
şimdi yabancı bir ezgiye dönüşmesini
soğuyan duyguları paylaşalım
Mehmet Aluç
Mecit Aktürk kardeşimin aynı adlı şiirine naziredir.
5.0
100% (6)