Geldim
Giderayak bana yıkmıştın suçu
Unuttum hatrını sormaya geldim Yine gitme diye canımın içi Bir umut yoluna durmaya geldim Gam doğurdum hüzün yükü beledim Hatırım sormaya geç kaldın dostum Sahte dostlukları bir bir eledim Yoluma durmaya geç kaldın dostum Sonsuza dek bir söz vermiştik hani Seven sevdiğine eder mi kini Bilmeden kırmışsam bilmeden seni Açtığım yarayı sarmaya geldim Kafese kapattım gönül kuşumu Taşlara yasladım garip başımı Dağladım aşk çeken sefil döşümü Yaramı sarmaya geç kaldın dostum Küçücük bir evde gamsız başımız Bir oğlan bir de kız tatlı aşımız Bir bakmışsın altmış yetmiş yaşımız O düşleri tekrar kurmaya geldim Sevdanı kazıdım can damarımdan Hayalini sildim göz pınarımdan Yüreğimi böldüm kestim yarıdan Düşümü kurmaya geç kaldın dostum Gururu kibiri ruhumdan söküp Utana sıkıla boynumu büküp Affına sığınıp sonra diz çöküp Gönül kapısına vurmaya geldim Zorlandım ayakta adım atmaya Direndim bir lokma ekmek yutmaya Alıştım sahipsiz düşüp yatmaya Kapımı vurmaya geç kaldın dostum İzin ver de merhem olam ağrına Amaç kusur bulmak değil doğruna Hazan kurban olsun gerek uğruna Can koyup mutluluk vermeye geldim Güleser’le herkes devran süremez Değme baba yiğit ferman düremez Bir daha gönlüme gölgen giremez Mutluluk vermeye geç kaldın dostum |