Kerbela
Ezan okunurken sabaha karşı
Bir gariplik vardı tan ağlıyordu Davudi bir sesle gam tuttu arşı Bu sefere şeref şan ağlıyordu Cebrail resule haber vermişti Acı haber yüreğini germişti Ümmü selemede bunu görmüştü O mübarek insan dün ağlıyordu Dur Hüseyin bu bir hile dediler O zalim nefsine köle dediler Anlaşılmaz yezit ile dediler Yalnız koyanlar da dön ağlıyordu Kerbela da mahşer yeri kurulmuş Bebek Ali Asgar okla vurulmuş Şah Hüseyin yavrusuna sarılmış Kucakta can veren can ağlıyordu Yezit denen lanet nasıl bir insan Bu vahşeti nasıl anlatır lisan Cennette Muhammed, Ali ve Hasan Çaresiz Fatıma kan ağlıyordu Muaviye nesli olur mu asil Evladı resule kin kusan nesil Böyle bir nesilden şer oldu hasıl Muharrem onuncu gün ağlıyordu Zeynel’in başında Zeynep beklerken Kardeşini öpüp sevip koklarken Cennet kapıları açmış beklerden Melekler de an be an ağlıyordu Attan düşmüş anlamıştı sonunu El açıp kıbleye döndü yönünü Dedi Ya Rab tebliğ ettim dinini İmam tekbir dedi din ağlıyordu Rüyadan uyanan ümmü seleme Uyandığı an da düştü eleme Rabbım sabır dedi derdi çileme Validemiz ümmü han ağlıyordu Hazanım Allah’tan denildi yazı Hangi can dayanır bu nasıl sızı Bağlanmış giderken oğlu ve kızı Ardına baktıkça yan ağlıyordu |
Evladı resule kin kusan nesil
Böyle bir nesilden şer oldu hasıl
Muharrem onuncu gün ağlıyordu
Dünün bugünden farkı yok gibi değerli dostum. İsimler ve zulmün şekli farklı olsa da zalimlerin zulmü halen enselerde. Yezit ve muaviye dölleri her pahasına kindar nesillerini yetiştirmekte kararlı görünüyorlar. İnsanlığın bittiği bu çöplükten beslenmeye devam ediyorlar. Güzel bir eseri böylesine öfke ile yorumladığım için özür diliyor saygılar sunuyorum.