DİLERSENŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Ömer Hayyam’ın rubaileri beni kendine çekti bir dönem..Kimi edebiyatçılara göre işin derinliği bilen bir tasavvuf ehli derken kimilerine göre de Rubaîlerinde; dünya, var oluş, Allah, devlet ve toplumsal örgütlenme biçimleri gibi hayata ve insana ilişkin konularda özgürce ve sınır tanımaz bir şekilde akıl yürüttüğü görülmektedir. Akıl yürütürken ne içinde yaşadığı toplumun ne de daha öncesi zamanlarda yaşamış toplumların kabul ettiği hiçbir kurala bağlı kalmamış, kendinden önce yaşayanların insan aklına koymuş olduğu sınırları kabullenmemiş, bir anlamda dünyayı, insanı, var oluşu kendi aklıyla baştan tanımlamış; bu nedenle de çağını aşarak "evrenselliğe" ulaşmıştır. Ancak unutmamak gerekir ki Hayyam’ın yaşadığı dönem, kendisi gibi çağları aşan ve tarihin gördüğü en büyük düşünürlerden birini yaratacak sosyo-kültürel altyapıya sahipti. Kendi tarihinin belki de en aydınlık dönemlerini yaşayan İslam dünyasında felsefenin hak ettiği ilgiyi gördüğü, Selçuklu saraylarında ise sentez bir Orta Doğu kültürü (Türk-Hint-Arap-Çin-Bizans) oluşmaya başladığı bir dönemde yaşayan düşünür, böylece nispeten yansız ve bilimsel bir öğrenim görmüş, Felsefeyi günah saymayan bir toplum içinde özgürce felsefe ile ilgilenebilmiştir.
Hayyam, aynı zamanda dünya bilim tarihi için de önemli bir yerdedir.Günümüzde kullanılan Miladi ve Hicri Takvimlerden çok daha hassas olan Celali Takvimi’ni hazırlamıştır. Okullarda Pascal Üçgeni Fransız matematikçi Blaise Pascal’ın soyadıyla olarak öğretilen matematik kavramı aslında Ömer Hayyam tarafından oluşturulmuştur. Matematik, astronomi konularında dünyanın önde gelen bilim insanlarındandır. Birçok bilimsel çalışması olduğu bilinmektedir. Pek çok Rubai ünü sebebiyle Hayyam’ınkilerine karıştırılmıştır, bilinen kadarıyla Rûbailerinin sayısı 158’dir. Fakat kendisine mâl edilenler binin üzerindedir. Ben de ondan etkilenerek bir iki şiir oluşturdum.Bu şiir onlardan biridir.
Zannetme ki;
Çok paran olunca çok rahat edeceksin. Servetin boyuna ulaşınca, sırattan ilk sen geçeceksin! Sırtını dönünce sen Yaradan’a Sanıyorsun dünya dönüyor benim etrafımda. Düşünce saçlara yıllar içinde aklar, Bembeyaz olunca başındaki saçlar Çoğalınca alnındaki kader çizgileri, Bakacaksın ne ekip ne biçtiğine, Dünya gülecek senin hallerine Düşeceksin amansız bir derde. Alacak senden intikamını hayat, Bin bir derde düşüp canından bezecek İnadına yenileceksin her gece Adamlığından da ödün vermeyeceksin. Dünyanın boş olduğunu bildiğin halde, Kendine Sultan Süleyman ömrü biçeceksin. Bilmiş bilmiş birde herkese övüneceksin! Ben yeryüzünde tekim zannedeceksin. Bir daha benim gibisi cihana gelmedi diyeceksin! Naçizane şairim ,Adım Semiray sezgin olur Diyeceklerime azda olsa kulak ver dinle ne olur! Gül olmasın hayatımızda bize diken de yeter. Işıklar olmasa da ateşler de bize yeter. Her yerde post ,cübbe ,tesbih olmasa da olur. Her kul kendi kalbi ile Rabbe giden yolu bulur. Bak...ilerdeki Ovada binlerce gelincik dile geldi, Kim bilir hangi şehidin kanı idi. Gördüğün şu mor menekşe, Güzel bir kızın yanağı idi. Bak şimdi senin de sonun toprak olacak...! Kim bilir üstünde nasıl çiçekler açacak...?! Gel sen bizi dinle istersen...! Peygambere komşu olabilirsin, dilersen...! Semiray SEZGİN /29/09/2015 |