Yine Yoksun
Her günü, ayı, yılı saydım tek tek
Saatler, dakikalar geçmez oldu Eski penceremden seni gözledim aylarca Sardunyalar çiçek açtı penceremde, yoksun. Kar taneleri su olup süzüldü. Yapraklar bir bir döküldü yine yoksun. Yine yoksun. Karanlık çökünce sokağıma, ışıklar, süzülür girerdi odama. Çok değil, bir gölgenin varlığını bekledim yok, yine yoksun. Göklerde yüzen bulutlardaki suretin sis olup çöktüklerinde sokağıma delicesine koştururken bulmak için seni gecelerimi sabaha bağlar, her gün doğumunda güneşe bakar her gün ağlardım. Yine yoksun. Bir yıldız kayardı geç vakit dilek tutardım. Diğer yıldızlarda hep seni arardım. Gündüzleri pencereme konan bülbüle, Karşı evin saçağına tünemiş gece kuşuna her gelişlerinde seni sorardım susarlardı. Boyunlarını büker kanat çırpar uzaklaşırlardı. Kuşlardan da haber alamaz oldum, Yıldızlar da parlamaz oldu. Yoksun. Yine yoksun. Bekle; ben saçaktaki gece kuşunu, penceremdeki bülbülü, yıldızları, sisli havayı, bulutları, sardunyayı, sonbaharı kışı yazı, ilkbaharı. Gölgesiz odamı, sensiz yaşamı bırakıp geliyorum |