Eski Zamanlardan Birin de

Eskiden çok eskiden
Saygıdeğer arkadaşlarım
Aşık olmuş gibi sahiden
Sırılsıklam bakarak güya
Duvar saatinin yörüngesinde
Dönüp dönüp
Başka kızları da severlerdi
Ve gelip kalemime yalakalık eder
Olası aşklarının varlığını değil ama
Kızın duymak istediği kelimelerle
Bir heybetli aşk mektubu yazmamı
İsterlerdi
Ben o zamanlar yaşıyordum sanki
Kalbime bu maskeleri giydirip
Onlardan çok daha fazla sevdiğim
O fettan kızlara
Yüreklerini hamile bırakacak
Tohumlar serpiştirir
Ve vallahi çok yahşi
Haz tusinamileri oluştururdum
Olmayan akıllarında
Ben eskiden yaşıyormuş gibi
Akılalmaz mukayeselerle
Denizlerin dalgalı dilini
Göklere değdirir
Ve her gecenin sayıklanan
Aşklarını çerçevelerdim
Malihüllesi çok kalemimden
Sürrial göller oluşurdu

Benim bildiğim günler
İstiflendikçe yüzümde
Bu aşklarda yürüyüp gitti
Kendi arzında ölebilmek için
Çıktığı rahme benzeyen
Bir mezara gömülmek için

Ben de artık bildiğim günleri
Yüzüme koymaz oldum
Gözlerime baktırmaz oldum
Dilime söyletmiyor
Kulaklarıma işittirmiyorum
Ve aşk mektupları yazdıran
O kalplerin hikayelerini
Giyinip maskelenmiyorum


Sahiden gerçekleri varmış gibi
Dünyanın steplerinde dolaşıyor
Çöllerinde yeşeren güzellikleri
Türk kilimi gibi dilime seriyorum
Ben artık aşklara mektup yerine
Bizzat kalbimi yazıyorum

Sanal zamanlardan çeksin diye elini
Gül dikenlerini seferber ediyorum
Gelsinler her yerden kalbime
Kalbime değsinler yüreklerini diye
Değsinler de görsünler beni
Bende olan cevherlerin kelimelerini
Diyerek geçti ikinci üçüncü baharlarım
Şimdi vaktin son sınırında haddimi
Hakkım olduğundan daha çok değil ama
Makul olmasın yeter kabilinden
Yine son kertesine kadar kendimi
Kendimin kelebek ömrünü arıyorum
Ve bir zamanlar aşk mektuplarını
Çılgın kağıtlara yazdığım arkadaşlarım
Sizi şimdi yine gayri samimi ahvalinizle
İntihar mektuplarınızı yazmak için
O eski zamanlardan birin de bekliyoru