YOKSUN ARTIK SENŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Karınca dahi olsa kıyamam, canlar sizi nasıl toprağa koyacağım.
Bir pazar sabahıydı. Gönlümü gezdirdim An/kara sokaklarında! Hafiften rüzgara Ağaçlar eşlik ediyordu. Kurumuş yapraklar düştü önüme hazan mevsiminde Beşik misali, rüzgarın etkisiyle Sağa sola sallanıyordu. Birden çığlık dolu ses, Ürperdi içim titrek bakışlarda Sezgilerde gürültü! anlamını bilemediğim Allah’ım bu yağmur ıslak kelimelerle dolu. Adeta gökyüzü ağlıyordu. El ele vermiş ağaçlar sevgi ile Birbirlerine ahenk dolu şeyler fısıldıyor. Ritmi daha hızlı olan Danslar ediyordu. Yürüdüm, Yürüdüm. Her yer hüzünlü, her yer ağlamaklıydı. O pazar sabahında Caddeler bomboş, sokaklar daha boştu. Damlardan sarkan sarmaşıklara aksetti hazan mevsiminin hüznü Ağaçlar, evler, Her yer, Her yer, Yağan yağmurun altında bir gökyüzü değil, Her yer ağlıyordu. Bankların davetine kandı. Sürüklendi ayaklarım parka doğru, Islaktı banklar gözyaşından Oturdum, coşkun hüzün selinin izleminde. Sindirerek. O gün kuş seslerinden yoksundu Hazan mevsiminin sarı yaprakları Gelmemiş çocuklar, oyuncaklar öksüz. Suskun du ezelim Suskundu ebedim. Yokluğun her yerde yoğun. Dağlarda, taşlarda, ovalarda, kurtta, kuşta. Hepsinden önemlisi, İçimde büyüyordu. Var mıydı bir sihirli değnek Seni bana getirecek. Yanağının sıcaklığını hissedecek, Saçımı okşayacak, bana masallar anlatacak, Üşüyünce ellerimi ısıtacak Var mıydı bir sihirli değnek İsyanımı dindirecek. Cebimde senden kalan İki satırlık bir vasiyet Kuzular ve sen Allah’a emanet. Kısmet inşallah gelir selamet Şehadet şerbetini içersem şayet Öldüğüm gün doğduğum gündür. Çiçeğim sen dua et. |
doğayla bütünleşen bir yürek saklı derin bir acı..
ilgiyle okudum tebrik ederim