Ölüm korkusu silinir duvarlara
her yer sis
her yer buguk
gözlerde tutulur gece
Hazinlik tutuşur karanlık ellerin zifr’liğinde
Her her kesili soğuk...
An gelir çözülür insan
Zaman kavramının kavramsızlığında
Kaybolur bâzen aradığında...
Neyi, nedenini soramamanın eşiginde
Kahrolur aramadığında...
İdrak ne kıymetli gövde
Vicdan ne büyük elzem
Ömür biçimliğinde...
Hayâ ve edep işlemeli nakış, yüreklerde...
Sevmek bir de ;
Ah! Şu sevmek yok mu
Hani dünya düzeni deyip,
Kin ve nefret kavramına boğup,
Yürekleri bir bilinmezliğe esir etmeye çalışanların inadına
Yapılan şu gönül kârı işi
Şu s e v m e k ne güzel bir kavram gönüllerde, dillerde...
Gün gelir nefes alışları durulur insanın
Durur ardından zaman, ömürler yitik harman
kalır güzellikler gönül kârı, ardımızda
Sevmek kalır bahçamızda, yâd-ı ne hoş...
Ah! Bir de soğuk bir nefes
O yorgun ve solgun duvarlarda...