// Acıtırken Günahlar-Affolmayı Bekleyen Ruhlar //Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Daldım gecenin karanlıklarına, seni arıyorum her sokakta...Nasıl bir kaçış bu insan nereye kadar kaçar kendinden...Deli gibi özlüyorum,ağlıyorum,susuyorum,çığlık atıyorum...Sonra dalga sesleri sakinleştirken ruhumu bir sigara daha yakıyorum ardından...İşte yine aynı saat ...Karanlık çöktü hadi gel sevgili...Teninde nefes alıp günaha bulanırken en çok ben olacaksın yarım kalmış yanın/ım senin,eksiğin tam halinim...
Sıkışmış ruhum bedenime dar geliyor,
Güneş aydınlığından kurtulup gecenin karanlıklarına sürüklenmek istiyorum Sancılar var doğmayı bekleyen tümceler... Gündüz geceye merhaba derken , Yalnızlığımı alıyorum dalıyorum karanlıklara... Bir sitemdir yükseliyor yüreğimden, Sevdiklerim,sevdiğimi sandıklarım,inandıklarım,kırdıklarım,incittiklerim... İmkansız dediklerim / kapımda beklerken sustuklarım... Bir savaş belki de bu ; Ben den bir ben daha doğacaktı bu akşam... Ağrılarım dayanılmaz bir hal alıyor, Sancılar beynimle yüreğim arasında sıkışıp kalmış kelimelerimi yağmalıyor... Sendin bunun sebebi,şimdi senden kalanlarla yoğurulacaktım, Başka bir imtihan/dın şimdi nasıl geçecektim ya da en baştan mı çalınmıştı sorularım... Aşkın karanlık yanı / gün ışığından korkan sen, Nefesinde ellerine sarılıp kaybolmuş ben... Aslında bedenimle bütünleşmişken sen oldun, İlk defa yıkıldı duvarların, ruhuna ağır geldi bedenin... Bitmesin istiyordun sevişmeler ,uzadıkça uzasın Tanıdık bir ten kokusuydu en çok sana benzeyen... Her nefes alış verişinde hayatın senden çaldıklarını geri aldığını düşünürken, En çok ben oluyordun,benim oluyordun... Bana ait olma düşüncesinde karanlıklara saplanırken, Adımı sayıklarken buluyordun kendini... Kaçmaya çalıştıkça bana bürünüyordu her yan, Sesimi benzetiyordun birilerine,saçımın dalgalarında kalmıştı öpüşlerin, Yürüyüşlerim oluyordu başka kadınlar, Ayak seslerinde beni arar olduğunu fark edince kızıyordun kendine, Yaşanan onca şeye meydan okuyan,duvarların ardındaki seni görene... Akşamın karanlığı çökünce odana kaçamıyor/dun benden, Koşa koşa geliyordun sokağıma... Kendine deli gibi kızsan/da bir tek bedenimde can buluyordu ruhun... En çok sen olan yanın/dım ben senin... Yumuşak karnındım belkide... Günahlara bulaşmanın ağırlığında ezilirken, Ellerini açıp yalvarırken, bana okuduğun nazar dualarında en çok sensin aslında... Affolmayı dilerken yaradandan,senin için sunduklarına Koşa koşa gidiyordun gecenin karanlığında duvarların ardına... Hep acırdın ezilenlere,mazlumun ahından korkar/dın, Bir bana inanmamıştın hep fazla hep eksiktim sana... Ne çok aldanmıştı ruhum ne çok yara almıştı, Kan revan içindeydi ortalık şimdi , Suskunluğunda gömüyor/dum kendimi en dipsiz cümlelere... Nefesini nefesime kattığın karanlığın ,aydınlığındayım yine Rahimde doğum sancısı gibi acıtırken günahlar Doğan çocuk masumiyetinde affolmayı bekleyen ruhlar... |
Güzel şiirler yazdığınız için sizi şanslı hissediyorum.
Beğendim...
....................................... Saygı ve Selamlar...