// Duvarların-Kurallarım //Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Önce ellerin vardı...Sonra sen oldun...
Sen duvarlarını yıktın,ben kurallarımı yırttım attım... Yazılmamış onca an/la başbaşayım şimdi...
Gel git/ler arasında sıkışmıştı ruhun,
Nereye gitsen sen çarpıyordu yüzüne. Hangisi sendin en çok inanmak isteyen mi... Yoksa en çok senle nefes alıp veren mi ... Sana öğretilen onca şeyin sonrasında ruhunda derin çizikler vardı, Her birini yaşama öğretine katıp yol almıştın bunca yıl. Kayıpların,kazandıkların,acıların,zafer çığlıkların vardı, Doğmadan başlamıştı savaşın sevi/lerin gölgesine kadar uzundu yol... Hep çelişmişti ruhun ; Bedeninle ve taşıdığın ruhunla... İsteklerin arzularına karışmıştı, Öğrendiklerin yaşamayı düşlediklerine.... Sert/tin kaya gibi duvarların vardı... Duvarların ardındaysa hala tertemiz kalabilmiş bir çocuk... Hiç şımartılmamış çocuk yanın yas tutardı,özlem duyardı geceler boyunca... Seninle tanışmadan gördüm yorgun bedenin ardındaki çocuk kalbi... Duvarlarını açmadın sadece kapı araladın gölgende bana... Ruhuna mı bedenine mi iyi geldim hiç bilemedim aslında... Her şey birden bire öylece oldu sadece ellerin vardı,benimse kurallarım... Sen ellerini verdin,ben bildiğim onca şeyi unuttum... Karıştım sana ,önce ellerin sonra gözlerin sonra tüm bedenine... Uykuların oldum sonra yeni güne uyanmaların... Bir gece vakti kabusların çığlığı ile uyandım, Sonrası inci tanelerini parmağıma dolandırdın... Uykuya dalış/larım oldun... Sonra kocaman bir ip olup belime dolandın... Sonrasının sonrası var mı bilmiyorum... Senin duvarların vardı kapı araladın, Benim kurallarım vardı yok saydım... Yanılsama/mı yansıma/mı ... Baştan kaybedilmiş savaş/mı Ya da hiç yazılmamış bir fetih mi... |
Senin duvarların vardı kapı araladın,
Benim kurallarım vardı yok saydım...
Duygular tavan yapmış,bütün kalbimle kutluyorum...