Dilsiz an’lar
(Dalgalı saçlarından varmak ne zor bir limana
Demir atmak ne zor kalbine….) Bir bardak suda uyuyan tenim ateşler içinde Kızgın alevler penceremde nöbette Her sabah güneş kırılır perdemden içeri Öptüğüm çiçekler kurur düşünürken seni Oğlum büyür… İğde dallarından düştüğüm gün Sensiz odam küflü bir dil olur Dilsiz an’larım olur şiir yazarken sana Dilsiz ölüm-ler çığlık salyasıyla önümde Köpekler kudurur ellerimde Bedenim titrer Fitilli fanus is-toplar gözlerimde Sen kül ile savrulmuşsun bir vakit Üzerimden yıllar geçer ve oğlum yaşlanır! Ve sen ahir sorularımın zorluğusun o an Girdiğim ebced hesaplarından çıkamam Kibritler ve mumlar mezar başında Yeşil taşlara kına, gelinliğinle ölen kızlardan Kim sevdi seni Kim gördü beni Okunan ayetlerden ağlamıştın elif gecelerde He canım aynalar da mı küsecekti Bir akşam seni resimlerinden izlerken -mi ölecekti şair |