Sonbaharın Son DemindeSonbaharın bu son deminde Kalemimi senli hatıralara yatırıyorum bu gece Hala hatırımda kalan hatırsız gidişini yazıyorum Hani kelâm’a da yazık oluyor Ama olsun Bir sadaka gibi düşün mesela Veya sen gönül artığı say Ne bileyim ya da sus sadece Bak yağmur çiseliyor Sen seversin yağmuru Yağmur’dan sonra toprağın kokusu, Pencere sarkaklarından damlayan su taneleri, Yaprakları ıslanmış ağaçlar Ve gökkuşağı ne kadar da güzel Rengârenk Sen ve yağmur! Çok yakışıyordunuz birbirinize Ama eskisi gibi yağmıyor yağmur Toprağın kokusu yok artık Betonlaştı her yer Gökkuşağını en son sen giderken Yağan gözyaşlarımdan sonra gördüm Eskisi gibi değil artık Sokak aralarında çocukları çaldılar sen giderken Hepsi büyüyüp birer acı oldular Kuşlar dahi ötmüyor buralarda Giderken sen bir hâller oldu buralara Tuhaf bir sensizlik kokuyor Her yerde o zehirli koku Zifiri bir karanlık çöktü senin gittiğin günün ertesi Tuhaf ama insanlar İnsanların dilleri mühürlendi Suskunluk yeminlerinde bu ara buralar, Bu ara herkes sensiz sanki Güneş ısıtmıyor Soğuk üşüyor parmaklar Gecelerde ay yok yıldız ışığıyla küsmüş artık ay Dirhem, dirhem satılıyor insanlar, Ve sevdalar, Ve dostluklar, Senden sonra burada olanlar. ŞimalGüney!! ( HA ) Şiir’ime sesiyle can veren değerli dostum ( Mustafa Karaahmetoğlu) çok teşekkür ederim.. |
Yapraklar savruluyor gökyüzünde