bölüp paylaşamam o yar gönlümde incitmez kimseler samimi olsam gönlümü durmadan kanatıp duran incitmez aşkına daimi olsam
meyletsem sohbette en dip derine otursam simetrik göz vitrinine her şey karışsa da hep birbirine incitmez saflığın kadimi olsam
anlayan bulunmaz anlar görünür gerçek sultan olan yerde sürünür şair olan belki öfke bürünür incitmez iyinin hadimi olsam
rüzgar şivesiyle dağ dudağına mühür mü vurmuşlar çöl buyruğuna bir defa gelenler aşk yumruğuna incitmez pazarda umumi olsam
tutup zindan ettim kat’i salmadım dünyeviyim ben de yâre kalmadım vatan toprağından hiç ah almadım incitmem şehidi anemi olsam
Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
sessiz bir akın varmış gibi küffar iline kurultaydan dönerken tutuldu nefesleri diline eline ol sahip diye beline göklere kanatlandı ihtiyar kurt sesleri இܓ
இܓŞiirin , düz yazıdan farkı şudur ; az kelimeyle çok şey söylemek.இܓ
VOLTAIRE
இܓ1) Okuma-Yazma இܓ
Kitabet ve kıraat konusunda, Kur'ân'ın birinci sırayı tuttuğu müsellem bir gerçektir. Ancak, ilâhî maksatları öğrenmeye kapalı hafıza hammallığını tasvip etmediğimizi de burada vurgulamalıyız. Çocuğun elinden tutulup Kur'ân onun ruhuna içirilmeli ve onda bir Kur'ân merakı uyarılmalıdır ki, o da ileride, Allah'ın istediklerini anlamaya yönelsin. Maalesef değişik ilcaatla günümüzde çocuğa sadece bir 'bismillah' dedirttiğimiz zaman her meselenin hallolduğu vehmine kapılmaktayız. Vakıa, 'bismillah' çok önemlidir ve çok meseleyi halledebilir. Ne var ki onun ötesinde icmâlî manada da olsa makâsıd-ı ilahiyenin öğrenilmesi gibi bir husus vardır ki, kanaat-ı acizanemce, asıl öğrenilip öğretilmesi gereken de işte odur.
இܓTarihimizde şanlı ve parlak dönemlerimiz çoktur. Ama bir dönem vardır ki, bu dönemde bütün İslâm alemindeki devletlerin, ilmî, idarî ve adlî makamlarında kur'ân hafızı idareciler, hakimler ve kadılar olmuştur. Ama, daha önce de işaret ettiğimiz gibi, bu kimseler okudukları ilimlerin özünü kavrayamadıklarında dolayı hem tekvînî emirlerde hem de teşrîi konularda mukallit durumunda idiler; istinbat ve ihtira güçleri yoktu. Yarım-yamalak bildiklerinde bağnaz bu insanlar, gün geldi —maalesef— dinin tecviz etmediği usul ve esaslar karşısında sesiz kalarak günahlarını devam ettirdiler.. ve tabii İslâm'ın kendilerine yüklemiş olduğu şeref ve haysiyeti de koruyamadılar. Vicdanlarımızda belki ürperti hasıl edecek ama, üzülerek ifade etmeliyim ki, bunlar önceleri de sonraları da milletin haysiyetiyle, şerefiyle, diniyle oynadılar. Bunların edindikleri ilim, vicdanlarına yerleşmiş ve gönüllerinde iz'an haline gelmemişti. A'raf Sûresi'nin 178. ayetindeki 'kimleri de saptırırsa, işte asıl hüsrana uğrayanlar onlardır' ayetiyle alakalı Hafız Ebu Ya'lâ'nın Huzeyfe b. El-Yemân'dan (ra) rivayet etmiş olduğu bir hadis-i şerifte Allah Rasulü (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurur:
இܓ'Sizin için korktuğum şeylerden biri de şudur ki; bir kişi Kur'ân-ı Kerim'i o kadar okur ki, artık Kur'ân'ın o göz kamaştırıcılığını onun bütün tavırlarına yansır. İslâm, onun için bir elbise olur. Allah'ın (cc) dilediği süreye kadar o elbiseye bürünür, sonra birden bire o elbiseden —hafizanallah— sıyrılır ve onu elinin tersiyle adeta bir kenara iter. Kardeşinin üzerine elinde kılıçla yürür ve onu şirk ile itham eder.'இܓ
இܓHz. Huzeyfe: - Ey Allah'ın Rasulü, şirk ile itham edilen mi, yoksa itham eden mi şirke daha yakındır? diye sorduğunda Allah Rasulü (sallallahu aleyhi ve sellem): "Hayır, itham eden, buyurdu."இܓ[1]
இܓBugün de Allah'ı (cc) bilmeyen, Rasulü'nü (sallallahu aleyhi ve sellem) tanımayan nice ünvanlı kimseler vardır ki, katmerli cehalet içindedirler. Kâinattaki binlerce ayet ve delil karşısında, düşünmeyen terkib gücünü kullanamayan, varlık ve hadiselere karşı kör ve sağır yaşayanlar, ad ve ünvanları ne olursa olsun katmerli cehalet içindedirler. Zira biz, sadece insanın his, akıl, fikir dünyasını aydınlatan bilgiye ilim diyoruz; diğerine de hafıza hammallığı.இܓ
இܓKur'ân-ı Kerîm'in ilk mesajı, "Oku, Rabbinin adıyla..." (Alak, 96/1) şeklinde tecelli etmiştir. Evet, Allah'ın (cc) Rasulü Ekrem'e (sallallahu aleyhi ve sellem) ilk hitabı 'oku' olmuştur. Allah (cc) 'Kur'ân'ı oku' deniyor; hatta 'size verilen kitabı okuyun' da demiyor. Bu 'oku' emrinin manasını Kur'ân yine kendisi tefsir ediyor ve:
இܓ"Sen O Rabbin adıyla oku ki, yarattı" (Alak, 96/1) buyurarak yaratma gibi bir hadiseyi nazara veriyor. Burada Kur'ân-ı Kerim'i okumanın yanında âyât-ı tekvîniyenin simasındaki yazıların okunmasının hatırlatılması da söz konusudur.
இܓ"Oku, O Ekrem olan Rabinin adıyla oku ki kalemle yazmayı öğretti." (Alak, 96/3-4) buyurur.
Görüldüğü gibi burada 'okuma' ve 'yazma' unsurları arka arkaya zikredilmektedir. Evet insan okuyup-yazacaktır; ama hem âyât-ı tekviniyeyi, hem kendi bâtınî yapısını, hem de Kur'ân'ın özünü anlamaya yönelik olarak okuyacaktır okuyacağı herşeyi. Yer yer kendi fizyolojisine, kendi anatomisine zaman zaman da kâinatın simasına bakacak ve aldığı dersi, ilde ettiği marifeti, duyduğu ölçüde aile çevresinden başlayarak başkalarına da duyduğu ölçüde aile çevresinden başlayarak başkalarına da duyuracaktır. Evet burada 'oku' emrinin sadece Kur'ân'ın elfazını okumak olmadığı siyaktan da anlaşılıyor. Kur'ân, 'oku' emriyle, hem ilahi emirleri hem de âyât-ı tekviniyeyi, kâinattaki kanunları okumayı salıklıyor. Dolayısıyla okurken hem yaratılışımızı, hem kâinatı, hem de Allah'ın kelamını O'nun adıyla okuyacağız. Burada Kur'ân, önce yaratılışımıza dikkatleri çekerek, adeta bizi 'nasıl yaratıldınız' sorusuna bağlıyor. Hemen arkasından da, bu yaratılışın bir 'alak'tan, bir başka yerde de 'bir adamla su'dan olduğunu belirterek düşüncelerimizi yaratılıştaki esrara bağlıdır.
இܓBu, 'kainat kitabını Kur'ân'la beraber oku' diyen Allah'ın (cc) insana verdiği öyle bir derstir ki, en mübtedi bir talebi bu dersten istifade edeceği gibi, en mühtehî bir düşünür de böyle bir dersten nasibini alacaktır. Evet Rasulü Ekrem'in (sallallahu aleyhi ve sellem) rahle-i tedrisinde, ümmî bir insanla müdakkik bir alim, onca seviye farklarına rağmen idrak ufuklarına göre mutlaka her ikisi de hisseyab ve hissedar olacaklardır.இܓ
Kur'ân- Kerim'in yazma adına kaleme de göndermeleri vardır. Kalem süresinde: "Nuh... Andolsun kaleme ve yazdıklarına" (Kalem, 68/1) buyurarak kalemin önemini vurgular. Buradaki 'nûn' harfinin manası açık değildir. Ancak mühim tefsirlerde bu harfin 'balık' manasına yorumlanmasının yanında, hokka anlamına geldiğini söyleyenler de vardır. O büyük müfessirleri tefsirleriyle başbaşa bırakalım; burada Allah (cc) 'nûn'la başlayıp, 'kalem'e yemin ederek meseleyi anlatıyor ki, bu da Allah (cc) nazarında kalemin ne kadar büyük olduğunu göstermeye yeter. Bu kalem ister sahâif-i a'mâlimizi ve sergüzeşt-i hayatımızı yazan Kirâmen Kâtibîn'in; ister kaderleri yazıp tespit eden Mele-i A'la'nın sakinlerinin; ister Allah'ın (cc) ilk kitabetiyle alakalı kalem; isterse sizin mektepte veya başka bir alanda kullandığınız kalem olsun farketmez. Fark onu kullanan zat itibariyledir ve alaküllihal Allah'ın (cc) kaleme kasemi, bunların hepsini içine almaktadır.
இܓ3) İlim, Allah Korkusuna Götürürஇܓ
Kur'ân'ın başka bir ayetinde: "Allah'tan, ancak alim kulları korkar" (Fâtır, 35/28) buyurulmaktadır. Evet Allah'a (cc) karşı ancak alimler saygılı olur; çünkü uluhiyet dairesine karşı hürmet hissi, bilip tanımaya bağlıdır. Allah'ı (cc) bilmeyenlerin ve dairei uluhiyetin esrarına vakıf olmayanların saygı ve haşyetten nasipsiz oldukları açıktır.
Bu noktadan hareketle, çocuklarımızın iç ve dış yapıları itibariyle mamur yetişmelerini sağlama yolunda atacağımız adımlardan bir diğeri de, hiç şüphesiz onların sağlam bir akîdeye sahip olmalarıdır. Vacibü'l-vücûdun vücûb-u vücuduna dair okuduğunuz, mütalaa ettiğiniz, gördüğünüz deliller, seviye ve kültür farklılığı ölüsünde onlar için de söz konusudur. Bazen bu deliller, size ait tereddütleri izale edebilecek seviyede olabilir; ama çocuklarınızın bulunduğu yaş ve kültür durumları itibariyle yetersiz olabilir; o zaman daha uzmanca rehabilitelere baş vurmak icabeder.
Diğer bir husus, Rasulü Ekrem'in (sallallahu aleyhi ve sellem) mübarek hayatlarının gönüllere girmesi, sevilmesi ve hakim olmasıdır ki, bu konu ile ilgili 'Sonsuz Nur' adlı çalışmada üzerinde durulan hususlar türünden konuların hatırlatılmasına ihtiyaç vardır.இܓஇܓஇܓ
இܓ Serdar Tuncer'den Fetih 1453 - ;) இܓYouTube SERDAR TUNCER 1453 youtube ile ilgili video▶ 21:45 www.youtube.com/watch?v=AvbeWGiD3RE 1 May 2012 - Ömer Hacıosmanoğlu tarafından yüklendi Serdar Tuncer'den Fetih 1453 ... Serdar Tuncer - Dizideki Kanuni Onların Dedesi - Muhteşem Yüzyıl ...
இܓUluslararası çapta Romanya'ya kazandırdığı olimpiyat madalyalarıyla adından Uluslararası Bükreş Bilgisayar Lisesi (ICHB) yeni binasına kavuştu. 26 bin metrekare kapalı alanı ile ülkenin en büyük eğitim yerleşkesine sahip okulun açılışını Romanya Senato Başkanı Tariceanu yaptı. Tariceanu, Romanya'da başarılarıyla adından söz ettiren okulu "Romanya'nın ekonomik ve sosyal kalkınmasında bir model" olarak nitelendirdi.
Romanya'da 20 hizmet yılını geride bırakan Lumina Eğitim Kurumları, ülkeye yeni bir okul daha kazandırdı. Uluslararası alanda kazanılan 530 madalya ile 'madalya fabrikası' olarak nitelenen Uluslararası Bükreş Bilgisayar Lisesi, yeni binasına kavuştu. 26 bin metrekarelik kapalı alanıyla ülkenin en büyük eğitim yerleşkesi olan okulun açılış törenine Romanya protokolü üst düzeyde ilgi gösterdi. Ülkenin iki numaralı koltuğunda oturan Senato Başkanı Calin Popescu Tariceanu'nun yanı sıra, Enerji Bakanı Andrei Gerea ile Teknoloji, Eğitim ve Kültür Bakanlığı müsteşarları törende hazır bulundu. Romanya Parlamentosu'ndaki Türk azınlığı milletvekili Hüseyin İbram ile azınlıklardan sorumlu başbakanlık müsteşarı Amed Aladin'in yanı sıra çok sayıda soydaş, Türk ve Romen veli de açılış heyecanına ortak oldu.
இܓTARİCEANU: OKULDA ÖĞRENDİKLERİNİZDEN ŞAŞMAYINஇܓ
Romanya Senato Başkanı Calin Popescu Tariceanu, törende yaptığı konuşmada okulu "Büyüklük olarak, kalite olarak özellikle vizyon olarak etkileyici bir yatırım." sözleriyle övdü. Öğrencilere "Kendinize güvenin, arkanızda 20 yıllık bir mazi var." ifadeleriyle cesaret veren Tariceanu, "İyiyle kötüyü ayırmada okuldan öğrendiklerinizden şaşmayın. Başarı çıtasını daha da yukarılara çıkarın." dedi.
Romanya'nın bugün bilişim teknolojisinde bölgesel güç olduğuna vurgu yapan Senato Başkanı Tariceanu, "Bunda Bükreş Bilgisayar Lisesi'nin öğrencilerinin, başarılarının payı büyüktür. Alınan madalyalar dış dünyada Romanya adına prestijdir. Üstelik bu okulun öğrencileri sayesinde, gençler arasında yarış başlamıştır. Bu yarışın kazananı Romanya'dır. Eğitimli ve yarışçı iş gücü ihtiyacımızın karşılanmasında, ekonomik ve sosyal kalkınmamızda bu okul bir modeldir." şeklinde konuştu.
Konuşmanın ardından Senato Başkanı Tariceanu, olimpiyatlarda başarılı olan öğrencileri plaketle ödüllendirdi. Tariceanu'nun yanı sıra Enerji Bakanı Andrei Gerea ve bakanlık müsteşarları sahneye çıkarak yeni okulun açılış kurdelesini kesti. Açılış töreni, Türk ve Romen halk oyunu gösterileriyle renklendi. Tören sonunda, öğrenciler barış güvercinleri uçurdu.
Tören sonrasında Romanya Senatosu Başkanı Calin Popescu Tariceanu ve beraberindeki protokol heyeti sınıf ve laboratuvarları gezdi. Tariceanu, sınıflarda öğrenci ve öğretmenlerle sohbet etti.
இܓÖĞRENCİ VE ÖĞRETMENLER ÇOK MEMNUNஇܓ
Yeni kampüs öğrenci ve velilerini de çok mutlu etti. Bir veli gözlemlerini, "İstisnai bir başarı. Öğrencilerin her türlü ihtiyacını karşılayan bir kampüs olmuş. Çocuklarımız çok şanslı. Büyülenmiş bir haldeyim şu an." sözleriyle dile getirdi.
Okula yeni kayıt yaptıran Caterina ise "Bu okula yeni geldim, arkadaşlarımla çabucak kaynaştım. Tarif edilemeyecek güzellikte bir mekan." sözleriyle duygularını anlattı. Maria ise "Her şey çok güzel, çok iyi. Sınıfların dizaynı, ortam... Çok çok hoşuma gitti." dedi.
இܓDEV KAMPÜS 11 AYDA TAMAMLANDI இܓ
Geçen yılın kurban bayramında temeli atılan Uluslararası Bükreş Bilgisayar Lisesi inşaatı 11 ayda tamamlandı. 26 bin metrekarelik kapalı alana sahip okulda 117 derslik, 18 laboratvuar, 4 kütüphane, 3 cep sineması ile spor salonu bulunuyor. Romanya'da üniversite öncesi eğitim için en büyük yerleşke unvanına sahip okul 2 bin 200 öğrenci kapasitesine sahip. Uluslararası Bükreş Bilgisayar Lisesi'ni bünyesinde barındıran Lumina Eğitim Kurumları'na bağlı 10 okulda 3 bin 300 öğrenci eğitim görüyor.இܓ
இܓ(CİHAN) ;) இܓ
இܓ Kendi dilinden HOCAEFENDİNİN mal varligi இܓ - YouTube fethullah gülenin mal varlığı 2015 ile ilgili video▶ 5:34 www.youtube.com/watch?v=lwQcnK3U1vk 22 Ağu 2014 - Kabil Sylejmani tarafından yüklendi Fethullah Gülen - Bamteli mal varligi - Ertugrul Erkisi - Gönul sizim... ... Fethullah Gülen'in bulunduğu ...
இܓ gezip dolaştığım yerleri göğü söyleşip durduğum deryayı dağı fikrinden gözünden simsiyah bağı çöze çöze konacağım gönlüne இܓ
இܓஇܓஇܓஇܓஇܓ & இܓ
இܓinsan yalnız kaldığında bile kendiyle kavgaya tutuşmuyor mu.. hadi diyelim kendiyle kavgaya tutuşmuyor, başlamıyor mu taşla, toprakla, suyla, rüzgarla bilek güreştirmeye…இܓ
Saygı,Sevgi, Muhabbet Fedaileri .. Selâm ve DUA ile... ;) இܓ
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.