kandile yürü
Canın yürümek mi istedi?
Tamam yürüyebilirsin Hem sağlık açısından bir numaradır Yürümek. Ortalık toz duman yalnız İnsan nereye yürüyeceğini İyi bilmeli Bastığı yerlere dikkat etmeli Malum burası şehitler diyarı Sıksan toprağı şüheda fışkıracak Demişsin ki; Saraya yürürüm Sıkı bir yürüyüş olsun ama Yüz yıl öncesi de yürüdüler Yıldız sarayına Devirmek içindi tüm mesele Abdülhamit’i Herkes birleşmişti ona karşı Türkçüsü, kürtçüsü, ermenisi, Yahudi’ si Ve hepsi, Düşmandılar sultana, saraya karşı İçte ve dışta birleşti tüm eller Herkesin kendine göreydi göreceli hayaller İndirdiler başardılar ama ne oldu sonunda Pişmandılar yaptıklarına Pişmandı Rıza Tevfik, pişmandı Enver paşa Anlayamadık demişlerdi seni Anlayamadılar hala, anlamadılar Yine kafalar başka başka çeşitlerle dolu Anlayamadın mı ey yolcu? Burası Anadolu Tüm fitne açmış ağzını böğürürken ciğerden Vatana sahip çıkmazsan sen, gidecek elden Yağ sürersin ekmeğine pişkin gâvurun Hiç mi düşünmez bunları, akıl etmez mi ruhun Nerede vicdan denen muhasebe tefekkür? Ben bin yıldır buradayım vicdanım hür Hele yaşanan bir akıl tutulması var ya olmaz olsun Benim diyen insanı çıkarır çileden Yürü, nereye istersen oraya yürüde Önünü arkanı görerek yürü Ama, sürme hainin ekmeğine katık olma palazlanmasın Palazlanmasın yüzsüzler, analar ağlamasın Tarihte bu sözlerini geçti kayıta Hakikat gün gibi durur ortada Elbet bunlarda geçer diner sızılar Ama bu sözlerin var ya, vicdanda yara gibi sızılar Madem yürümek mi niyetin yürü de kandile Bende peşinden geleyim "üç hilal ile" Yusuf Erdoğan |