TUBA DALLARINDAN İDAM SEHPASI
Alabildiğine karışır şehirler,
Alamadığına ise yok olur gider... Biz eserekli ruhlarız artık, An/ımızı an/ımıza uyduramasak da, An/ımızı anı/mıza uydururuz. Tutmayı bilmeyiz kendimizi bir yerde, Oradan oraya, havadan suya. Ölüm can çekişir kucağımda, kundakta dünya. Bazen gülen hislerdim ben, bazen pismanlik noktaları. Zirveleri çok da dolandım, Zoruma gitmiyor değil hani Zil zurna zifiri karanlıktım. Yaşım çok gelir yaşamışlığım az, Asırlar devirmiş çınar gibi bünyemi Yoldaki hesaplar gidişe uymaz. Dur demem gözümden düşüp çekip gidene, Diliminde utanmaya ihtiyacı aşikâr Utanan yalnız dil değil aynalar, aynalar.... Üzerime gelen bütün doğrular kırılarak geçti . Boynunu büktü büyüttüğüm başak içimde, Bereketi kaçtı tadımızın ansızın. Devrilmişiz cümlem... Güneşin gölgesine saklayıp yarınları, Aklımıza olmazları hapsetmişiz. Gülüp gülüp kaçmışız kaçmışlığımızdan. Gönlümüzden gelen görüntülere bakamamış, Ancak, kopan gürültülerden kaçmışız en amaçsız yarınlara. Haydi kalk gel, Bir dizi hayat yaptım sana tesbihten. Zıddıma gidiyor dünya. Koş koş! Tam bizlik burası, İçimde kurak dağlar var. Koş, koş! İşte tam sırası. Yollar çekilmez ayaklarımdan. Ayaklarımda, Tuba dallarından idam sehpası. 17:08:2015 İstanbul Efruz Merve YILDIRIM |
Yüce duygularla yazıla güzel dizeleri kutluyorum...
Gönlüne ve duygularına sağlık...
........................................ Saygı ve selamlar..