VİTRİNvitrinlik hayatlar yaşıyoruz. kolu kırık manken gibi yüzünde sırıtma eksilmeyen içi donuk yüzlerimiz başkaları için giydirilen vücutlar desinler için sözlenen sözleri kulak ardı eden yapımızda yok temelimiz çürük vesselam çamurdan doğduk çamur gibi yaşadık vıcık vıcık. gidecek yerimiz olmadığından değil bazılarımız alışmış poh pohlanmaya bir an ’evet’ bir an sökülse apoletleri dımdızlak kalacak ortalıkta o yüzden yapışıyor hep başkalarının kuyruğuna en çok yalnızlıktan korkuyor gerçeklerle yüzleşmek zor ne de olsa tutuyor birinin elini ilk tekmeyi yiyene kadar böğrüne sonra susuyor susmak asalettenmiş diyorlar susarak da konuşulurmuş karşımızdaki duymadıktan soınra konuş da dur sabaha.. dün kuru bir akşam düşüyor yüreğimin ortasına halbuki nemliydi her akşamdan sonra gelen gece ne eksem büyürdü toprağımda vardı bereket bereketliydim acılara gül ektiğim yerden yonca biterdi hep üç yapraklı şimdi kuru esen korku rüzgarları yeşil olan ne varsa söküyor toprağımdan çöldeyim. şans dediğim bir gemi güvertesinden düştüğünde ayağında ıslak ayakkabılarla sahile vurmaktı ve ölmekten utanmamak çocukca gazetelere manşet manşet acıma ekilirdi ve acıyan gözlerle sessizce biçilirdi üç günlük ömürdü unutmaya çalışmak ve öyle kolay unuturduk ki duble duble yollardan duble duble gelen şehitlerimiz gibi Vatan bölünmezdi bağırır çığırırdık meydanlarda sonra sus pus evimize dönerdik ateşin evimize düşmediğine şükrederek yüreğimizde bir avuç gelmeyen bir şeyler Allaha havale ederdik ne çok havalemiz vardı üstümüze yapışan kimi adresini bulurdu kimisi havada asılı tüterdi burnumuzda başımız göğe dönük vaktin beşini okurduk ve hep beklerdik alışkındık beklemeye şükrederdik alışkındık şükretmeye öyle öğretmişlerdi vitrinlik yaşıyorduk ya zaten hayatı. kusursuzduk biz hep başkaları suçluydu sitemden duvarlar örerdik dilimiz mala çimentosu yüreğimiz ısındıkça çatlardık sabır taşı değildik ne de olsa sızardık ince ince başka yüreklere desinler için severdik ve ayrılınca desinler için ağlardık göstermelik timsah gözyaşlarıyla çünkü biz hep haklıydık karşımızdakinin hakkı bizim haksızlığımızın timsaliydi yani vitrine yakışmayan kir tükürükler saçarak temizlerdik.. vitrinlik hayatlar yaşıyorduk ne de olsa biz hep güzeldik biz hep özeldik.. Ayvazım DENİZ |
Vitrinde süs olmayı bırakmalı,
kendimizi bulup,
yaşamalıyız.
Tebrikler Deniz,
sevgimle..