Sen, son dans’ın provası
Deli poyraz gibi, geçersin sende bir gün hayalimden
Rüyalarımı delirtmek sende ki en güzel marifet olduğunu bilemeden Çöl garibinin suya düşgünlüğüdür bilinen Sende ki endama savunmasız kalışımdır tiryakiliğim. Kuru sıkı tabancayla vuruluyorum şakağımdan Sokak ortasında cenaze var desinler Neresinde kan, mutsuzluk kavramının ne olduğunu bilemeden Çocuklar gibi sevinip, mutlu oluyorum ben. Yanağından kareler çalıyorum hiç usanmadan Yağmurlar yağdırıyorum siyah insanların ülkesine Geçmek istiyorum Cebelitarık boğazından Kulaç atmak istesem de okyanuslara Ayrılamıyorum….senin çizdiğim daireden . Var gücünle tören askeri gibi geçiyorsun önümden Ben düğmelerimi koparıp satarken Sen, son dans’ın provasını yaparken Eksik alanı ben tamamlarım. Sırmalarını tak, gözlerimin dokunduğu yere Serseri bir maytap patlat Benim korktuğumu bile bile. Ve ki tiyatronun en asi militanı gibi anlat Kahkahalar yapışsın duvara. |