seni sevmenin vakti
Güneş battı
bir istila başlayacak benim şehrimde Asur’un bütün surları hala ayaktayken Seni sevmenin vaktidir Edassa kızları ellerinde su helkesi ile köyden ovaya uzanır seni sevmenin vaktidir tütün sararken babam annemin yünden yaptığı kazağımı sandıkta bırakarak yemenimi giyip, askerlerin demir suratlarına basarak seni sevmenin vaktidir saraylarda lahitler inşaa edilir uyurken insanlar ah birazdan şehir kül edilecek! kaç kervan var varsa söyleyin geri dönsünler bilesin kılıçlarını babam alsın kalkanlarını ben şehrin tam ortasında beklerim şimdi senin sevmenin vaktidir diyorum ah birazdan şehrim kül edilecek atımdan kalan nal sesleri var unutma sana kılıcımdan paslı sular damlar toprağa ağzından kaynağına yüzdüğüm bütün nehirler duysun ölüm birazdan gelecek bana seni sevmenin vaktidir şimdi diyorum Harran kapıdan almayın içeri barbarları Tılfındır beyleri çıksınlar yola Karacadağ’ın ateşi nerede neden yanmadı İnsin bütün aşiret ovaya Şehrim birazdan kül edilecek Nemrut tepesinde uçan kuşlar kana bulanmadan Seni sevmenin vaktidir Vaktidir seni sevmenin diyorum Oklar saplanmadan kollarıma, Doğranmadan esmer tenimde gezen can, Kanım toprağa damlamdan, Ve şehrim kül olmadan, seni sevme vaktidir sevgili Birazdan olmayacağım sevgili Babamın dediği gibi vakit dar. Sevmenin bile vakti olmayacak belki Ölmenin bile… |