Bahar Dalında Bin Koşu
ölsek de toprak geri verecek ya hu
vallahi henüz gülmedik bir elmayı bölüp yarısını bile vermedik dönemecinde olduklarımız’mış yokuşunda susadıklarımız’mış gönlümü özet geçecek daha kısa bir cümle yok mu Allah aşkına nedir doldurup da taşıramadıklarımız "zaman öyle geçmiyor ki " demeyin sinek kağıdına yapıştıralım yorgunluğu, yılgınlığı, yetmiyoru, bitmiyoru, sevmiyoru saati beş kuruşa bin bir gülücük satışa çıkmış şiştt ama sessiz olun zaman ağzını açıp esnemişken koca koca herkes bir miktar çocukluk ersin şimdi bulutlara deyip inelim ama en puf’u benim, ona göre yaşımızı, aşımızı, taşımızı koyverelim bir köşeye birkaç yastık dizelim üstüne oyunlar oynamaya gelen yok mu? Güneş, beynime öpücük koy bu pazar sahilde hey, rüzgar kardeşinden geri mi kalacaksın yoksa gülleri bırak şimdi beni savur gamzende uyut beni Ay koşmaktan yoruldum, ay bağdaş kurmaya gelmedik ya dünyaya uzatın kepçeleri: "cennet" değilmiş büyük sır! her gözyaşına bin gülüş bana adımı unutturan huzur seninleyim ... sen hep benimlesin |