Eylül
Eylül.
Canım sıkılıyor yine Dayanamıyorum Eylül, dayanamıyorum memleket hasretine Sık, sık sesler duyuyorum. Birileri beni çağırıyor gibi geliyor, kendine. Eylül. Közde mısır kokuları geliyor burnuma Güzel olur sen’ de bilirsin değil’ mi Eylül, bu aylarda yanında taze ceviz ile. Bir’ de pekmezi vardır, bizim oraların /bilirsin. Şimdi kaynamaya başlamıştır kazanlar dolusu pekmezleri Mutlaka vardır pekmezin köpüğünden içenleri Asma yaprağı ile. Pekmez kazanlarda köpük, köpük kaynarken. Vardır değil’ mi Eylül. Sen bunun, en doğrusunu bilirsin. Bilmeyi bilirsin’ de, yine naz edersin bize. Eylül. Eylül. Bilirsin güzel olurdu, bizim asmaların üzümleri Simsiyah sarkardı, karaağaçların dallarından genç dana gözleri gibi Kütür, kütür ederdi, insanın ağzında yerken. Söyle öyleydi, değil’ mi, Eylül söyle? Eylül. Eylül. Dediler’ ki bana Eylül Çok yollar yapıldı şimdi, senin gidemediğin bağların bahçelerin arasına. İster var git, arabayla İstersen yürü git, elindeki bastonunla. Benim bu duyduklarım ne dersin, doğru’ mu Eylül? Doğru mu? Eylül. Gücüm yok gitmeye Gitsem bile korkuyorum, bir daha geri dönemem diye Gidemem Eylül; Gidemem ölür kalırım oralarda’ da, çoluk çocuk benim yüzümden rezil olur diye. Eylül Eylül. Hasretim dinsin diye ara sıra bakıyorum oraların resimlerine’ de Öyle çok değişmiş ki oralar.. Benim doğduğum yerler benim bildiğim gibi değil. Hem daha güzel olmuş, hem de fakir diye kimse kalmamış bizim memlekette Apartmanlar yığın ile Yaylalarında köşkler yeşili ile Vadileri kucak, kucağa sarmaş dolaş yeşili mavisiyle Ben erken doğmuşum Eylül, /erken. Boş ver Eylül, bu kadar sohbet yeter boş ver haydi sana güle, güle. 31 Ağustos 2015-08-31 Ahmet Yüksel Şanlı er |
Şiirinize 5 puan
Eyül aylarının yüreğini kutlarım.
Çok çok güzel omuş.
............................. Saygı ve selamlar...