Senden Sonra...
Gecenin bilmiyorum hangi evresi,
Durmuş mu saatler ilerliyor mu bihaberim. Bilmiyorum küllükteki kaçıncı sönük izmaritim, Kırılan kaçıncı kadehim? Ellerim kanıyor. Kimler geçiyor gecenin bu saati bu şehrin dar sokaklarından? Ve hangi sarhoşun çirkin küfürleri inletiyor bu ıssız semti baştan sona? Köprü altlarını dolduran çirkin kahkahalar hangi fahişeye ait? Umurumda değil. Düşüm yorgun, Düştüm argın. Uyku firarda, Denizin hırçın ve soğuk dalgalarını çekiyor canı; bitik bedenimin, Gözler isyanda, Duyulmamış intihar çeşitlerini çekiyor canı; kan çanağı gözlerimin. Sen gidince boş kalmış baksana, Bu caddeler, Bu sokaklar, Deniz kenarlarındaki çay bahçeleri. Ihlamur yaymaz oldu kokusunu, Hiçbir çocuk parkına... Uğramıyor artık eskisi gibi martılar Senin ile izlediğimiz denizin göz alıcı ışıltılı güzelliğine... Ve duvarları yıkık tımarhanelerden arşa yükseliyor çığlıklarım, Duyamıyor kimseler... Sen gittin ve ben ipe götürdüm sana dair hayallerimi, Sen gittin ve ben çektim sana bağlı umutlarımın fişini... Ellerim titriyor sevgili, Yudumlarken çayımı, Sen çift şeker severdin oysa, Biri sen idin biri ben. Kaç sen eder ki şimdi Sensiz içtiğim çift şekerli çaylar? |