yalnızlık sevdam
İçim sıkılıyor sahiden
Yalnızlık ruhumda örtü Kapanmayan bir gönül yarası Öpsen de geçmiyor Bıçak sırtında yürüyorum Ruhumdan vurgun Hep kırılgan avizeler sallıyor beni Loş ışıklı bir gecede savruldu ruhum Ne dediğini anlıyorum şimdi Ne yazdığıma mutiyim İçimden kopan şeyler var Bundan eminim Bildiğim hep yokuşlardayım geriye giden Ve kalben direnen nedense benim İşte; yine önümde direnen, kocaman bir duvar Sıkıldım kendimden dört duvar arasında Kendimle sıkışmış halde bütün bir bedenim Yine karanlıktayım Işıtmıyor gönlümü avizeler Ah ne olurdu, olsaydı bahar gibi sözlerin Ama nerde? Sözlerin kış ayazı ezgin ruhumda Bıçak gibi baş ağrısı keskin sözlerin Sendeki nasıl bir ruhsa Erimez yüreğin Sanki yokum kendimde gün be gün Hapsedildim ruhumda biteviye Ölüyorum kendimde söylenir türküm Hey hat! Öpsen de geçmiyor ki; bu kanlı yaralar Kısıldık sözcüklere yükledik anlam Ama hep uzaktan uzağa Benliğimde yeşerdi küllendi sevdam Şimdi can çekişen rüyalarda kendimle yalnız Hayaldeyim serapta Uçsuz bucaksız Yusuf Erdoğan |