Heybemden TaşanlarKaç okyanus geçersem geçeyim yanımda taşıdım şiirlerimi Karanlık sulara düşürmedim hiç birini en sığ sularda tutup ellerinden yüzdürdüm hayallerimi... Köpüksü oyadan süzdüm günlerin inceliğini Dilimin eğesinde hazla güneşlendi kelimelerim Biraz ötemde sallansa da başka anlamlar eksik etmedim çiçeği hüznümün yakasından Kim bilir kaç şafağı söktüm sevgim ile dinlendirdim kucağımda kaç sevinci Doldurdum dünyaları yüreğimdeki dar bir geçide beşik gibi sallandı yıldızlar, döküldü gece... Sözlüye kaldırdım günü ağır çekimde... Bir dağın uzantısı olmak yetmedi bana aksırdım okyanusun bir damlasında Bir demet geçmişle yürüdüm mevsimlere geri çektim sesimi bazen doluyken bardağım konuşulmaz seslerle... Gözüne toprak serptim tövbelerin Yazdan ödünç mavi bir çiçek açarken içimde. içi sevda dolu yolculuğa çıktım mavi bir balonla. Dünyanın şerrine ninni gibiydi nefesim boyacının sandığında yaralandım zehirli bir okla Sevda astım duvarlarıma yalnızlığıma odalar... Çay koktu ellerim devrildi gece sabaha sabahlar üzerime... Yalın ayak yürüdüm dünkü kızgınlıklara saatsiz zambaklar çoğaldı nokta nokta boşluklarda... Can boyası ile çizdim mutluluğu Yaladım çiçek tozlarından mürekkebi Tahliyeyi bekleyen ruhlar gibi tükürdüm dilime düşenleri Islanmadan geçti altımdan yüreğime su taşıyan sesleri Şiirle çıkarttım batan dikenleri... Başı boş rüzgarların ıslığı kılavuzluk etti heybeme saatleri ayarlamayı bıraktım yazılmayan dip notları ezberlemeden önce..! Ferda Özsoy |